1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1002
Okunma

denizin durgunluğu
öyle bir vuruyordu ki
suskunluğumu yüzüme
bozuk para arıyor gibi
başımı öne eğip
ipi kopmuş rüyalarımı suya salmak
kalp ağrıma kum basmak istedim
tuz niyetine
ya bir uyku kaçması
ya bir gönül titremesi
inanması noksan kalmış
ya da inanma duygusu alınmış
her biri başka hayali
gözümün bebeğinde kelepçeye vururken
rehin bıraktım sesimi
su dökülsün istedim üstüme
su dökülsün mahşeri tutuşturacak yüreğime
iki kişilik
kalabalıktık
öğretilmiş bir yalan düşmüştü gönlümüze
kandık bir yangın büyümesine
nereden bilirdik dünyanın toz tutmaz kuralını
vazgeçilmiş sevdaların sesi
çaldı sesimizi
kısıldık kaldık
5.0
100% (1)