56
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
3481
Okunma

Susma kalemim, susma! Dök içini dışına
Sızlayan yaraları yeniden dağlayalım
Kapılıp yıldızların mânalı bakışına;
Gece hüzün yüklendik, şafakta ağlayalım
Dök içini dışına, susma kalemim, susma!
Kağıda dökemezsin; âciz kalır sanatın
Tasavvuru şiire resmedip, çizemezsin
Teşbih, tasvir bilsen de yetmez edebiyatın
O yâri mısralara kusursuz dizemezsin
Âciz kalır sanatın kağıda dökemezsin:
Bahçenin çitlerinden yollarımı gözleyip
Adımlarla gecesi sabaha ulaşırdı
Gündüz hasret giderir, akşamında özleyip
Bir mâsum bakış için ne denli uğraşırdı
Yollarımı gözleyip bahçenin çitlerinden.
Edâsında saklıyken şifresi kâinatın
Rahmânîlik kendini çehresinde bulurdu
Sözüne uğramazdı esâmisi tezadın
Saçlarının renginde parıltı kaybolurdu
Şifresi kâinatın edâsında saklıyken.
Sanki aslî kudretin kulda tecellisiydi;
Vefanın, sadâkatin bilinen son elçisi
..Ve, dünyada misafir, ukba’ nın yerlisiydi;
Ecri bekâda aşkın muştulu habercisi
Kulda tecellisiydi sanki aslî kudretin.
O asildi, asıldı; taklidin yabancısı
Pırlantanın karbona isyanında saklıydı
" Bizler yolcuyuz ancak, dünya; yolun hancısı "
Derken, o dediğinde ne kadar da haklıydı!
Taklidin yabancısı, o; asildi, asıldı.
Ansızın çağrılınca dâvete uymak düştü
Bırakıp ardı sıra kalanları limansız
Söyle çileli dostum; bu nasıl bir göçüştü ?
Söyle! Bütün gidişler böyle midir; apansız?
Dâvete uymak düştü ansızın çağrılınca.
Nisan yağmurlarınca hâtıralar akarken
Anılardan sıyrılmak ancak bahane olur
Gönül pusulasında yönler ona çıkarken
Ruhsuz beden yad ele varıp dönse ne olur?
Hâtıralar akarken nisan yağmurlarınca.
Susma kalemim, susma! Dök içini dışına
Sızlayan yaraları yeniden dağlayalım
Kapılıp yıldızların mânalı bakışına
Gece hüzün yüklendik, şafakta ağlayalım
Dök içini dışına, susma kalemim, susma! ...
İstanbul
( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)