0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1737
Okunma

Zorla tutuyorlar beni bu hastanede.
Kocaman bir tabelası var girişinde
’’ Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ’’ Yazıyor
gören gerçekten hasta olduğumu düşünecek
Ben hasta değilim dedikçe
ilaçların dozajını arttırıyorlar bu lanet hemşireler.
Resimlerde sus işareti yapanlara hiç benzemiyorlar
onlar masumlar , hiç art niyetleri yok gibi görünüyorlar.
Öyle ilaçlar veriyorlar ki adımı bile unutuyorum çoğu zaman.
Doktorlar zamanla seni de unutacağımı söylüyorlar
Olacak iş mi !
Korkmuyor değilim,
korkuyorum aslında ya başarırlarsa diye
bu yüzden dilimin altında saklıyorum içmiyorum ilaçları
bazen kontrol ediyorlar ama onlar odadan çıktıktan sonra
odadaki açelya çiçeğinin toprağına saklıyorum fark etmiyorlar.
Yanlışlıkla bir kaçını yuttuğum zamanlarda oluyor
Sürekli uyuyorum
Ölü gibi kendimden haberim olmuyor
Gerçek mi düş mü bilmiyorum ama arada seninle konuşuyorum
Karşıma geçip o tatlı gülüşünle mest ediyorsun beni yine
Hele o saçlarını gözlerinin önünden çekişin yok mu...
Mevsimleri bile kıskandırıyorsun hani
Sonra aniden irkiliyorum kapının korkunç sesiyle
Sen mi çekip gidiyorsun yoksa
hemşireler oyun mu oynuyorlar henüz kestiremedim...
Kafalarından birde senaryo oluşturmuşlar.
İki de bir ezberledikleri replikleri tekrarlıyorlar
yok biz trafik kazası geçirmişiz de ,
sen ve kızımız hastaneye giderken ölmüşsünüz
Bende ağır yaralanmışım
Aradan uzun bir süre geçmiş
Sonra gözümü burada açmışım
falan filan saçmalıyorlar işte.
İnanmamı bekliyorlar...
Merak etme kandıramazlar beni.
Bu hastanede hasta ziyareti yokmuş
Öyle diyorlar.
Herkesin kendine ait bir odası var
Öğlen üç gibi gün yüzü gösteriyorlar ,
o da yarım yamalak
başımıza da bir tabur güvenlik görevlisi koyuyorlar
akşam beş deyince de dışarıyla irtibatımız kesiliyor.
Ulan sigarayı bile sayılı içmemi söylüyorlar
Her şeye bir bahane bulup ne dersek tam tersini uyguluyorlar.
Defalarca kaçmayı denedim inan
Hatta doktorlardan birisini yaraladım
öyle bir gömlek giydirdiler ki
Sıkıştım , ellerimi oynatamadım
Ben karımı , kızımı özledim diye yalvardım
Yakardım.
Duymadılar yakarışlarımı
Kızımın kokusu burnumda tütüyor
Seninle tatlı atışmalarımızı ,
hafta sonu kahvaltılarımızı özledim.
Hani alışverişe çıkmayı bile özledim o derece
Ne olur yalan söylediklerini kanıtlayın
Çıkın gelin de bitirin şu hasreti
Uyandırın bu kabustan.
Buradakilerin hepsi aynı ama birisi anlıyor halimden
Dayanamıyor göz yaşlarıma
Bu mektubu da onunla göndermeyi planlıyorum zaten
Gelince tanışıtırırım ,hep seni anlatıyorum ona
Öbürleri olsa dinlemeden uyuştururlar
Neyse...
Şimdi sigara içmeye çıkacağım
Zaman daralıyor.
Kızımı öp benim için , doyasıya kokla
Seni seviyorum...
| Doğan Yücetaş