2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1429
Okunma

Sensizliğin senfonisinde aldım ben onca yarayı
Yar Alı bileklerimde ki.
Nemli nemli kan kokar bedenim
Sevda tutar insanı
Kalp bulantısı bu AŞK kusturur...
Yollar yorulmuş gibi bir garip ses var tüm kıvrımlarda.
Caddelerde can alıcı bir boşluk ...
Bu gün yokluk sayımı mı vardı körelmiş ruhlarda.
Bana bir masal anlat Destina !
Devrik cümleler kur mesela
’Sana Seviyorum’ olsun girizgahın...
Hasret faslı has yanlızlıklara gebe Destina !
Vazgeçişlerimin arasına sıkışan tek kaybedişimsin
Hayallerimde kaybolmaya yüz tutan anımsın.
Ölümcül kalp rahatsızlığım var benim Destina !
Sigara paketlerinin üzerine yazılıp çizilenlerden değil
Duygularıma sen-cil virüsler bulaşmakta
Her seferinde sen krizlerine maruz kalmakta kalbim
Çıkılmaz yollarda buluyorum kendimi
Ümitsizliğin 4 yanımı sardığı başı boş sokaklarda
Lütfen ara ve bul beni uçurum çiçeklerinin arasında.
Yardım et/sen/e bana Destina !
Seni bağışla mesela yokluğuma
Eylül’ün eşsiz ıslığı pencere ve kapı eşiklerinde beliriyor
Ardı ardına boşalan kadehler içinde seni barındırıyor
Zamanında saçlarının helal kokusuyla dolan ciğerlerim
Kahrolası yaşlı bir yalnızlıkta harama bulaşmakta.
Gümüş kanatlarım vardı benim !
Mutluluğa kanat çırpardı senli zamanlarda
Kırıldılar bize yakışmayan müstesna sahralarda
Korkulu senaryoların baş rolü mü göz kapakların ?
Gözlerimde ki seni görmekten mi korkuyorlar yoksa.
Sesime gel duyduğun yerdeyim Destina...
Hani gökyüzü nerde yıldızlar ?
Nerde o büyüleyen kokun ?
Dalgalanmaktan usanmayan saçların
Avuçlarımızda beliren huzur damlacıkları ,mesafeler yüzünden kurudular mı ?
Düşlerimiz vardı oysa
İsimlerimizin aynı davetiyede yer aldığı...
Düştüler mi yoksa Destina...
Balkonda ki fesleğenler kurumuş
Perdelere is çökmüş...
Masada 2 çay bardağı birisinin yarısı boş diğeri tam dolu
Kahretsin geçmiyor sensiz,
ne bir lokma ekmek nede bi yudum çay.
Farklı illerde , farklı iklimlerdeyiz
Ama aynı hasret yükü omuzlarımızdaki
aynı özlem.
Buğulu gözlerimizde , yağmur kokan bakışlarımız ele verir bizi Destina
Oysa giderken sımsıkı tutmuştun ellerimden
’’Ağlamak yok !
Boşa akıtma göz yaşlarını sevgilim , mutluluğa sakla .’’
Diyerek gitmiştin , her gün gidişini yaşıyorum.
Sen gittin gideli boşa akmıyor göz yaşlarım , avuçlarımda saklıyorum...
Kayboluyor gözlerimde geceler
Beni dahi göremiyorum , bende bıraktığın izler hafiften sızlatıyor
Evet acı çekiyorum, ama göstermiyorum kimseye acımasınlar halime !
gösterişli aşklardan da uzak duruyorum...
Canım seni çekiyor , tarifsiz özlemlere kapılıyorum.
Hayal ediyorum kendimi avutuyorum.
Ahh Destina ahh...
Ötüşüne kurban olduğum dişi bülbülüm
Göğüs kafesimden mabed yapmıştım sana
Asude günlerin sona erişiymiş , gidişin...
Kızgınım , tren istasyonlarına
Kırgınım ;
Giderken dur demeyen ,dilime
uzanıp tutacakken kilitlenen ellerime
Hoş-ça-kal derken duymazlıktan gelen kulaklarıma kırgınlığım.
İliklerime kadar işlemişken sen
Sensizliğe dargınlığım.
Tercüman oluyor yalnızlığıma ,
yastığına sinen kokun
Bir insan her gece sarılıp koklar mı
Öpüp okşar mı yalandan yakan bir yastığı.
İnandığın ilaha aç ellerini Destina
Saf ve masumluğun gibi dile beni
Günahlarından arın Kevser Irmağının berraklığında.
Reva değil bu yaşadıklarımız inan bana.
Aynı gökyüzünün altında buluşalım
Saat tam seni ben geçerken
Takaatim kalmadı umut saçan yarınlara
Dön...
Dön/Sen/e Destina ,
Destina ...
Offf Destina offf !
Yine uyudun galiba.
5.0
100% (3)