14
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
3101
Okunma

Şehrin üzerine çökerken akşam
Alev alev tutuşur dimağımda yanan hatıralar
Bir hüzzam şarkının sözlerinde
Gençliğimin hayalleri düşerken aklıma
Puslu gökyüzünün ötesinden
Çağırır beni karamsarlıklar..
Vaktin ardında düşüp kalmış zaman
Yaşadım demek, hepten yalan.
Ruh desen bedene mahpus,
Beden ki içi virane,
Bir de dıştan bak; nasıl da sus pus.
Çığlığıma ses veren şu bakışlar ;
Sırı dökük aynalardan yansıyan zata mahsus...
İsyanın yeşerirken içinden
Derinlerden canlanır yitik bir peri masalı.
Turnaların kanadında uçup gitmiştir,
O da sen ardı sıra baka kalalı.
Her sararmış yaprak düşerken toprağa,
Tükenişi bir bir sobeler sana.
Yağmurdan öte düşmüş tohumların
Ayaz vurgunlarında donup kalır ahım.
Alnımdan dökülürken bir ömrün muhasebesi
Bahardan çalınmış güzlere kurban yazgı
Bakışları cehennemlik zulümlere
Teslim edilmişken hayat
Beklediğin belki bir “sur borusu” tınısı
Duymak istersin kulak kesilip;
Heyhat yazık ki
Vakit nazını daha tamamlamamış ki...
O zaman yelkovanı kırık bir saat gibi
Boşalırken gözünde arzın zembereği
Sürerim kendimi yine kör topal düşler ülkesine
Dalarım; gözleri en uç deniz mavisi
Umutlara doğru yelken açarım.
Rüzgârsız pusulasız savrulurken,
Bir fenere meftun olurum….
Koylarda yaralı bir çağlayan misali
Dökülür;
İçimdekileri taştan taşa vururum…
Perihan Tunçok Kılıç
Esmize 23 Kasım 2011
5.0
100% (13)