4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1593
Okunma
Kadırga yaylasının mor fistanlı güzeli;
Sorarım esen yele; şimdi nerelerdesin?
Özledim ellerimi okşayan pamuk eli.
Nerede tatlı sesin?
Yaralı ceylan gibi boynun bükülmüş müdür?
Dayanamaz yüreğim; ah çekerim derinden.
Kadife fistanına yaşlar dökülmüş müdür
Kehribar gözlerinden?
Gidin bulutlar gidin; gidin Allah aşkına!
Gidin de selam edin benden sevdiğim yâra.
Hayalim olun, düşün sevdalımın köşküne,
Ben dalarken efkâra.
Sinem üstünde bir taş; gözlerim kan çanağı.
Arşa çıktı ahımız; duyan yok sesimizi.
Nerde nazlı yârımın yayla kokan yanağı?
Kimler kıskandı bizi?
Dinmez sevda rüzgârı; eser, kalbimi deler.
Nasıl dayansın yürek; yığarım derdi derde.
Kapında asma kilit, lime olmuş perdeler.
Tatlı gülüşün nerde?
Sanki engin bir deniz; oba değil gördüğüm.
Zift gibi kara duman bürüdü dört yanımı.
Kul Çepni’yim; özledim yüreğimi verdiğim
Fistanlı çobanımı.