8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1881
Okunma
Eskala obasında bir dilber; peri gibi
Renklerini yitirmiş belindeki kuşağı.
Viran bağda nadide sanat eseri gibi.
Islanmış entarisi dizlerinden aşağı.
Çiğdemde çiy misali kirpiklerinde çise.
Karadağ’dan esen yel dağıtmış saçlarını.
Dumanı yaran güneş vururken Kaya Sis’e,
Mahzun mahzun dolaşır dağın yamaçlarını.
Gözlerinin yeşili zümrüdün inadına;
Mevla’m özel yaratmış sinemi yakmak için.
İliştirdim gözümü kuşların kanadına.
Ayrı kaldığım zaman yüzüne bakmak için.
Bazen eşlik ederdim kavalının sesine
Sevda esintisiyle inleyen kamış gibi.
Gün olur hınzır hınzır gülerdi öylesine
Yalvaran bakışımla ruhu okşanmış gibi.
Kul Çepni’yim; bağrımı nâra sokar çiçekler.
İntizar ediyorum; yazdığım ferman değil.
Hangisini koklasam teni kokar çiçekler.
Kınalımdan gayrı can derdime derman değil.