3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1480
Okunma

İlk okul sıralarında başlayan bir gözsel temastı , kelimelere ilk defa tutunmaya çalışırken,
Masumca bahaneler ürettiğimiz bakışlarla
Silginin yarısını paylaşmak ,
Bakışının tamamını almakla eş değerdi,
İşte o zamanlar A ‘yı öğreten öğretmenim vardı ,
A’ harfi ile aşk yazılacağını söylerken,
Acının da A harfinden türediğini öğretmemişti.
Sıraların paylaşılmaz yeriydi aşk ,
O zamanlarda tek derdimiz ayrı sıralarda oturmaktı ,
O zamanda hasretlik vardı ,
Yeniydik ama ilk platonik,
İlk hayaldi o’na ait olmak.
Elini tutmak isterken yüzündeki ahengin değişmesi ,
Titreyen yanımızın sadece ellerimiz olduğunu sandığımızı
Acıyı tadınca anlayacağımızı o zamanlar bilmiyorduk.
Çok yeniydik aşk’ın bir kumara dahi konu olduğunu bilmeyecek kadar Saf,
dudak temasının bir aşkı öldürecek kadar yemin bozduğunu biliyorduk,
Küçüktük o zamanlar,
Hani en sevdiğimiz mavi bilyelerimiz ,
Cebimizden çıkarmaya korktuğumuz mavimiz,
Düşlerimiz ,
Mahalle kavgalarımız ,
Uğruna sapan taşı ile cam kırdığımız o mavi bilyelerimiz
İşte onlarda bir aşk’ın kurbanıydı.
Ama yinede yenilmezdik , babamızdan almaya korktuğumuz
Annemizin cebinden çaldığımız Pazar parası ile satın aldığımız çiçekler
O zamanlar her mevsimin baharıydı.
Solmazlardı ,
Boynu bükük bırakılacak kadar değersiz değillerdi verilenler için.
Küçüktük evet aşkta büyüktük.
Büyük hayallerimiz vardı , evimiz , ocağımız
Olacaktı O ,
Gönlümüzün fermanı , yüreğimizin dermanı o olacaktı.
Boyumuzdan büyük laflar ederdik o zamanlar ,
Ama ölmek nedir bilmezdik.
İntihar nedir sahi anne ?
Acıtır mı ? işte bunu soracak kadar korkaktık.
Geceler beyaz , gündüzler hep aynıydı
Sabahın ilk ışıkları dudağımızdaki ilk heyecan
Geceye başımızı koyduğumuzda gülecek kadar habersizdik karanlıktan.
O zamanlar yere düşen dizlerimiz ,
Dikenlere batan ayaklarımız ,
Çamurlu bir kenttin gönlü temiz mahallerinde top koşturduğumuz hayallerimiz vardı.
Leyla ile mecnun kimdi sahi anne ?
Leyla bizim sınıftan utangaç kıvırcık saçlı kızdı onu biliyorum da
Mecnun kim di anne ?
Hala bulamadım hayat sıralarında.
Ferhat ile şirin ? Onlar bizim kente uğramadı mı anne.
Ferhat ‘ı gördüm delik deşik evi vardı , hani kayaları delen o adam o ‘muydu anne.
Şirin kim ?
Yoksa ayağında çarık , saçları yandan bağlı şirin kız mıydı ?
Ferhat’ın evin yanında oturuyordu.
Doğrumu anne şimdi anlatılan hikayeler , masallar bunlarmıydı ?
Ne yani bize bir ömür yalan mı okudunuz?
Ne yani sırf uyuyalım diye bir ömür bizimi kandırdınız gecenin bağrında.
Aşk’ı hiç anlatmadın o zamanlar Baba ,
Ne bileyim bir ferdi dinlerken ağlamanın ,
Orhan’ dinlerken vazgeç diye dilenmenin ,
Müslüm de daha yarım kalan yılların vebalinin ,
Cengiz’de ilk lise aşkımıydı aşk.
Sahi solumuzdaki yazıcılar bunları günah mı yazdı ?
Yıldızların hüznündenmiydi kayışları ,
Cam kırığı geceler ,
İs tutan bir gecenin bağrındamı düşerdi aşk koyuna ,
Koyun koyuna uyumak mıydı aşk.
Şimdi anlamsız bir arabeks hüzün satıyorum geceye,
Dudağımda kırık tebessüm ,
Çocukluğuma şarkılar ağıtlıyorum.
Gözlerimde ıslak bir firar ,
Ve susuyorum..
Anla işte! Sana yanıyorum aşk
Sana acıyorum Aşk..
Sövüyorum sana ana avrat öğretmenim!
Sövüyorum geçmişine
Bana A’ ile aşk yazdırdığına değil
A’dan acıyı eksik kıldığına sövüyorum..
Fatih Kaba //13.11.2011
5.0
100% (4)