0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1396
Okunma

yüzümüze çarparken
kasım uğultulu rüzgârlar
seni nasıl unuturuz Ata’m
yangın tarihinin ezberlenmiş yanıkları
doldursa da ışığından önce
sarı kasımları
tomurcuğuna destanını anlatır bir kasımpatı
yakalara yapışsa da kasım
hasım olur karanlık düşlere
yüzleşme gününde
dalgakıranlar
akışına uyup giderken suyun
sarmaş dolaş ürperişlerle sarsılıyor
dağların uykusu
soğuklar dilleri titretiyor
her adımda
umutla açıyor perdeleri bir bir
aslanlı yolda ilerleyen
alnı göğe açıklar
hiç nemli rüzgarına teslim mi olur kasımın
nasıl bir zamandan
nasıl alnı açık çıkanlar
M. Mustafa KILINÇER