22
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2369
Okunma

vapurlar geçiyor is bırakıp gözlere
bol köpüklü bir akşam, acı kahve üzeri
dağın sırtı buz/sarkacında türkü
körebede kaybolmuş tan alacası
nuh yıldızı
kartal mesafesinde dik yamaç/yarım asırlık
oduncu odun kesiyor aşk tütsülü gecede
kadın göğüslerinde inadına yalnızlık ..
yaban atları pürtelâş, reyhan taşıyor sevgiliye
iç acıtıyor turna feryâtları
engerekler uykuda, kabuklu yara üzeri
sıtmalı ve ürkek
orman gözlü çocuklar
ah minem
üstüm başım sevdasızlık
saçlarımda yar’in karanfil parmakları
hayat sorgulu seyir defterim darmadağınık
herkes kendi devinimde yanmakta oysa
zaman -işte o zaman- ahirle doğmak arası
eylediler beni
bir çocukluk nefeste
çaldılar kesik minarede çiğnediğim akidenin tadını
dağ, deniz, kartal
ve kavruk tenli masal adamları..
Çiğdem Parlayüksel
5.0
100% (30)