0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1189
Okunma
konuşkan yaranın uslanmaz tortusu
sessizliğe gün ekleyen...
ve
nazlı bir sabahı kalbimden buluta indiren
şehrin ortasında böyle kucaklıyorum
yarım gülüşleri
küçük pencerelerde gece bana yanar
ellerimde aşk bana
ki
daha öpmemeişken dilsiz anıları
melekler
duyduğum her sese
nehir gibi uzanan yolum
bastıkça ölülerime ağlayan serçe
hep sonrayı hesapsız biçen
ışığa dokunmadan kırılırsa kalemim
korkarım çığlığımdan
korkarım dağ görünüşlü
gölgelerden
uzakların soğuk nefesi kamçılarken adımlarımı
ve eski baharları
geçimsiz bir düşte
çirkin kadın olurum
ayrılıklar yanaşır gemilerime
koca koca taşlar
görünmeyen
boşluklarıma
tamamla kendimi
uğuldayan deniz
ve biraz mavine sür
tenimi
büyümek için.
5.0
100% (2)