5
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2359
Okunma

Pencereme konan kanadı kırık martı yavrusu
Ürkek ve tedirgin yürek çırpınışların
Camlara vuran dolu tanesi gibi yüreğimi kurşunlayan güz çiçeğim
Gamzelerine bahar getirsin yüzümün anne kokusu
Gülüşlerine bin bir yıldız yağdırsın
Ve sarsın seni gökkuşağı renklerim
Senden bir yaşam getir bana Elfida
Manevi kızım Safiş’ime
Yüzün hep hüzün Elfida
Ciğerimden sessiz yakarışlar geçer
Gözleri çisil çisil bir kimsesiz kız geçer
Kaygılarda…
Can havli çırpınışlardayım
Çekip almalıyım seni güz yanığı iklimlerden
Üşümüşsün, tut elimden
Lavanta bahçelerine gidelim
Bire on veren umutlar ekelim yetim bakışlarına
Işıldasın öpülmemiş puslu sabahların
Anne şefkati kadar sıcak
Kadim buseler kondurayım ak alnına
İrem koksun saçların
Gel Elfida
Ömürlük bir salıncak kuralım göklere
Coşsun dudağında yarım kalmış gülüşlerin
Alkımlardan renk kopar sisli gözlerine
Dağılsın mazinin buğusu
Yık ıssızlığının kara duvarlarını
Bir elin şafaklara öteki guruplara uzansın
Turuncu bir yaşam filizlensin avuçlarına
Hayatın en berrak sularında kulaçla umutları
Cemreler kıskandıran sevdanla
Öyle biçare durma hayatın kıyısında
En haylaz yanınla boz kaderin mührünü
Teselli arama hıçkırık saklayan şarkılarda
Bilmez misin Elfida
Acı ve sevinçler mevsimler gibi…
Döner döner hep geçerler ömrümüzden
Kâh eksilterek- kâh çoğaltarak umutları
Sevginin solan rengidir
O gül yüzüne hüznü düşüren
Sen böyle sarı bir yaprak gibi boşluklarda
Savrulup durma
Elleri papatya kokulu baharlar geçecek kapından
Mavi mavi muştularla
Hazırla kalbini kırlangıç heyecanlarına
Serçe telaşıyla dokun ufuklara, cıvıl cıvıl
Işısın gün batımları ateş böcekleriyle
Ki raks etsinler şirin gamzelerinde yana söne
Sonra…
Anımsa saçları kiraz tokalı çocukluğunu
Bir elinde pamuklu şeker, bir elinde uçurtma
Ve sevincin doruklarda
Gökkuşağı kadar hür
Kararlı kardelenler kadar
Sil kalan ömründe güzleri
Adın bahar olsun
Adın bahar.
13/10/2011/ N_Erol