25
Yorum
6
Beğeni
4,7
Puan
2268
Okunma


Suskunluğum aksiseda aynalarda
Dökülüyor gözlerimden belitler
Çadır çiçeği avuçlarıma
Dünyanın ahşap penceresinde
Seyrindeyim hayatın çıplak yüzünü
Hikayeler farklı farklı sergileniyor tuvallerde
Hazin mi hazin- bir o kadar hüzünlü
Ressamlar solgun gülüşler çiziyor dudak kenarlarına
Of ! Bu ne ürkütücü bir yaşam
Sessizlikler- haykırışlar- yalvarışlar
Her karesi başka dokunuyor bamtelime
Omurgamda çocuk işçilerin yorgunluğu
Sefaletlik ayrı bir çile
Sorma gözüm
Yırtıyor kulaklarımı
Çığlık bastıran çığlıklar
Birçok acı parçası saplanıyor göğsüme
Dargınım umarsızların şuh kahkahalarına
Olmazlıktan beslenen binlerce arsızlar sürüsüne
Öyle sadist, bir o kadar ayarsız
Tepinip dururlar mutluluklar üstünde
İnan ki gözüm…
Kendim için değil gökyüzüne vurgunluğum
Yıldız çalacağım
Bu kentin kimsesiz çocuklarına
Karanlıklara-kuytulara
Şu belleğimde birçok acının yüzü
Birçok acının gözü var
Sonbahar vurgunu yüzler
Mutsuzlar- umutsuzlar
..kaldırımlar şahit
Özlem okunuyordu
Kahırlı bakışlarda mutluluğa
Keyfimden değil gözüm
Göz bebeklerimde titreyen endişeler
Boğazıma düğümlenen lokmalar keyfimden değil
Lokanta vitrinlerine abanan ürkek gözlerden
Ondandır çaresiz bakışlarımın derinliği
Ve inan ki...
Üşüyen ellerim için beklemedim güneşin doğuşunu
Fena bakıyorlardı gözlerime
Terk edilen kedi yavruları
Bir de doğurup unuttuğumuz
O kocaman göz bebekli çocuklar!
02/ 10 / 2011/ N_Erol