10
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1572
Okunma

_______________________________gitmeliydin !
zamanın derinlerine sinmiş akseden bakışlarından
şehrin soğuk sokaklarında
tek başına bıraktığın nefes
gözlerine yağmur dokunan/
mevsimsel terennüm kucaklarken adamı
gitmeliydin
bilmez misin ?
hüzünkâr be bu adam
yazıtlara düşecek alenî dokunuşlarıdır gözyaşının
umulmadık yerde çiy tanesine denk seher buluşması
kesti beyana cümle cümle ayaza çalan manzumları
en bilindik ‘’hâli’’dir gözyaşı
zaman artık figandı çığlık çığlık
sen gitmeliydin
isli sözlerin ak günlere muştu olması değildir dem
kalemin ucuna hicap
kâğıtların ortasına azaptı
esmer bakışlar düştü rızkına sözlerin
_gülün boyu devrildi, aynalar da kırık
kem dualara yenik !
gitmeliydin
_o ibrahim’in gülşeni değildi ‘’sure-i enbiya’’
‘’ateşten güller’’
artık toprağın yüzünü yalamasıdır mutlu son
vahdete akan sızıntısı anbean
çatlayan yüreğidir toprağa teşbih
çatlağındaysa yürekten fırlayan dizeler zılgıt zılgıt
tuğla damların kesif kokusunda bereket
meyveye duran huzur
levh’ten şerh akarken küllî tecelli
biat ne çare yalnızca biat
çünkü gitmeliydin
ya da hiç gelmemeliydin
gel olmadan / git olmazdı ya
bunu bilmeliydin
bilmeliydin
ve gitmeliydin
kimliğini aynalarında arayan bakışlar
efsun dağıtır koyusundan efkârı
kırılınca aynası ey hayat ! tuzla buz
ortasına düştü kimliksizliğin kayıp
sen ayna
sen kimlik
sen kırılan
sen… sen… sen
sahi artık gitmelisin
yahya incik/şanlıurfa/2009
23–01–2009 saat:22.56