1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
678
Okunma
Sevgideğer Nehar;
Zamansızlıkta gidip geliyorum.
Bu tuhaf bir şey yürüdükçe eriyorum.
Çoğaldıkça azalıyor,doldukça boşalıyorum.
delinmiş dört bir yanım.
Kevgire dönmüş satır aralıklarım.
Tenim köhne bir surat.
Ayaklı cenazeyim sahi.
Sahi iyiyim.
iyiyim.
Leylaklar solmuşsada!
Ölü zambak yine yeşerdi.
Bahçeye indim dün bi baktım ölü zambak yeniden yepyeni filizleniyor
sevindim.
Sevgilayık Nehar yenildim,
/Biliyorum geciktim
yol kaçkınlarına takıldım bir zaman/
Mürde kurguların koynuna döküldü saçlarım
Ve dişlerim...
Arsız arzumun gri şafağına
salınırken endamım
geçtim cümlemden döndüm!
Güvercinler kapamıştı yolu
Biliyormusun?
Anlayamadım tuzağın ortasına düştüğümü
Kavrayamadım geliş çabalarımın
Bilakis nihayetini...
Türkülere asarak sazımı döndüm
Anlamsız yüzümün,renksiz mahallasinde
Dönüştüm kendime
Ki hiçliğin dibi!
Issız ve soğuk...
Bigane kalmışsam sana ne!
bikes yoğruluyorsa gönlüm.
Ağlıyormuşsam,ağlayamıyormuşsam,
Sana ne sensizlik ne imiş.
Onu ben biliyorum...
Bilerek yöneliyorum,yönsüze
toprak altına,üzerimi örterek
sayha kelimeleri bohçama bağlayarak
dönüyorum.
Sana ne,bana ne sahnesine...
(Şiirlerim iyi başlıyor ,tepetaklak, yüzüstü düşüyor sonda! biliyorum.:) önemsemiyorum.Ne olacak ki!)