6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1835
Okunma

Bana bir zarf uzattı bizim postacı Âdem
Açıp oku zarfı dedi sana gelmiştir mâdem
Gelen celp kâğıdıydı; açınca rengim soldu
Okuyunca mektubu aklî âhengim bozuldu
Asteğmenlik sınavı varmış tâ Ankara’da
Rütbeli bir asteğmen, olacaktım karada
Çıktım yola yanımda bizim uzun Süleyman
Bir ,askerʼ görsün dedik bu güzel anavatan
Bizi uğurladılar davul zurna çalarak
Sokakları inlettik uzun korna çalarak
Baktım koca Süleyman omuzlarda padişah
Anası çekiyordu, tü tü tü hey maşallah
Âlem en büyük asker bizim asker diyordu
Dostları sayılı gün, çabuk gerçer diyordu
İki metre kadardı, bizim koca Süleyman
Uzun Sülemen derdi dedesine her insan
Kayseriʼde bindik biz, mercedes otobüse
Kalbimiz sığmıyordu gururdan sol gögüse
Kışlaya akşam vardık çömez asker olarak
Beklemeye başladık, bir odaya dolarak
İlk önce muayene, ettiler takımları
Rapor: İyi yapılmış hepsinin bakımları
Süleymanʼa gelince muayene sırası
Anladı askerlikte hep yanacak çırası
Sağ cebinden çıkardı hayli kalın bir gözlük
Hastalıkları saydı, nerdeyse tam bir sözlük
Komutana dedi ki: ,,Bende var biraz körlükˮ
Ey Süleyman bu körlük değil bir nankörlük
O gözlük babanındır, ne yaptın be Süleymân!
Bir komando olmaktan yırttın, sağolsun vatan
İki metre Süleymân, kısa dönem er oldun
Ordumun tarihinde, cüce bir nefer oldun
Sınavdan başarıyla çıktı bizim Süleyman
Bir altın madalyayı, heketti bu kahraman
Sınıf öğretmenidir bizim koca Süleyman
Talebelerinden çok çeker bizim bu vatan
Soner ÇAĞATAY (18:51) 22 Eylül 2011 / Wuppertal / Almanya
5.0
100% (7)