3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1484
Okunma
Arza garip geldik, garip gideriz,
Ezelden büküktür belimiz bizim…
Sarp kayalıklarda kahır güderiz,
Düze inmez bir yol yolumuz bizim…
Ar sayar, aşikâr etmeyiz yâda,
Yüzsek de dert ile dolu deryada.
Gözümüz dayanmaz bunca feryada,
Özümüze akar selimiz bizim…
Dalmışken dünyanın yaygarasına,
Kim bakar garibin döş yarasına.
Sıkışmış hazanla kış arasına,
Bahardan bihaber dalımız bizim…
Değirmen döndürür döktüğümüz ter,
Gel de değer veren bir devlet göster.
Hak-hukuk, adalet, merhamet ister,
“Başlara” yabancı dilimiz bizim…
Bizde de var gönül denen nesneden,
Sever gözetmeden ehliyet, neden.
Çıkmaz sevdamıza itibar eden,
Açılmadan solar gülümüz bizim…
Nefis sarf safında yaman bir çeri,
Yoktur talebinin zamanı, yeri.
Bilmez ki, girmişiz zaten içeri,
Gitmez cebimize elimiz bizim…
Göstersek de ömre nice ihtimam,
Okur salamızı bir sabah imam.
Olunca, geçici çile-ah tamam,
Allaha emanet ölümüz bizim…
Veli BOSTANCI
5.0
100% (2)