37
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2601
Okunma

deli deli esti rüzgâr
sallandı ağaç, kırıldı dal…
yere düşen ökse kuşunu alnından öptü toprak
ağladı kadın
yanaklarından aktı şelaleler
yeşerdi dağlar ovalar, açtı mor menekşeler
zamanla alıştığı acıyı tükürdü dudağından
rahatladı vakitler, uçuşan günler kelebek dinginliğinde
şenlendi gönlünün bozkırları…
gece mavisi gözlerinde
bin bir şerare…
şimşek gibi çaktı, akan zamanın koynuna
bembeyaz köpürdü dalgalar, taştı denizler
kıyıya vuran sevinçlerini tek tek topladı
bir martı kanadında uçurdu gökçe bulutlara…
sonra…
arkasından koşuşturan ayak seslerine / aldırmadan
ardına bakmadan yürüdü kadın…
ruhunun incinmişliklerini düşünmeden
kabuk tutmuş yaralarını örselemeden, dayadı sırtını rüzgârlara
bolca nefes alıyordu...
yüzü…
gecenin gözlerine düşen ay kadar parlak
dağların yamacında açan papatyalar gibi duruydu
sabin ardıçlarını kıskandıracak kadar yeşildi umutları
güneş gibi sardı toprağı / ateşli kollarıyla…
artık iyi biliyordu, kadın
hiçbir şey sonsuz değildi / kederler bile…
10/09 /2011
ayşe uçar