4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1257
Okunma

Bahara düşmüş bir yaprak gibi
Geceden kalmış bir yıldızım
Simsiyah gözümde görünmez duman
Elleri dilleri bağlı çoğu kez
Ah bu melankolik koşar durur zaman
O gittikçe peşinde gölgedir bir dilim kalp
Kulpsuz bir bardak
Elimi yakan
Ve yudumladıkça
Tadı damağımda heyecan
Şimdi bahtım saçlarıma düşen bir yağmur damlası
Kim bilirse bilsin yarının şerrini
Bana dünden kalan ederimin vicdanı
Yastığımda izdir aklımda mahkemem
Kaçıncı idamım kaçıncı beraat
Bıkmadan gidilen yön
Kayıp sevda şehridir yaşam
Dilde çokça sitem
İçte sıkışan kalp
Mahkeme sonuçsuz
Hayat tadına doyulmaz zaman
Beklemek dilim, dilim
Ağlamak yıkanmak ya
Ellerim kirlensin zamana inat
Tar apak yürek varımıdır
Varımıdır zamansızlık denen biçare an
Kaybolsa ahiri
Ezeli bir dilden saklı
Bir çift kelam yinede bir şarkı nakaratı
Dilime pelesenk
Kalbime mühür bir çift göz
Yandıkça üşünene
Gittikçe bıkılmayan yol
Binlercesi dans ederken semada
Bir tanesi göz kırpar bana bize hepimize
Hep bir tekine bağlanır ya yürek
Dilek mevsimi geçse de
Saç teli kadar ince
Kelebek kanadı ile
Bir melankoli mevsimi
Özgürdür iç sesin
Kendince sürer sefasını
Sefanın acıttığı andır
Vicdan
Ve yaşam muhasebe alanı
Ne var ne yok derken
Bir küçük bohça
Sırtımda kalan
Ve bir yastığın izidir geceden sabaha kalan
Kızarmış bir çift göz
Uykuya hasret yürek
Geceden kalma
İçten düşme
Hasrete aşina
Zaman
Eşikten aşılmış ayak izi
Cümlelere düş gördüren….
5.0
100% (2)