İşte çıktınız,
Bugün biraz geciktiniz, yoksa hasta mısınız?
Sakın beklemekten sıkıldığımı zannetmeyin
Size bir şey olmasından endişelendim
Hiçbir ışığınız da yanmıyordu geceleyin
Yoktunuz galiba, geldiğinizi göremedim.
Pencereleriniz açıktı, uyuyordunuz öyleyse
Yersiz merakımı bağışlayın, rahatsız ettiyse.

Sıkılır mıydınız size biraz kendimi anlatsam?
Bana bir kaç dakika ayırabilir misiniz?
Adımlarınız telaşlı, geç kaldınız sanırsam
Size eşlik edeyim o halde, izin verirseniz.

Bugün saçlarınızı örmüşsünüz, farkettim
Ben yüzünüze dökülmesini seviyorum.
Ama bu halinizi de elbette beğendim
Ben zaten size hep aynı nazarla bakıyorum.
İzin verin taşıyayım, ağır mı çantanız?
Elinize mi çarptım, kusura bakmayın.
Ne kadar narin, bir kuş gibi sıcacık elleriniz
Lütfen, yanlış anlamayın
Art niyetim yok, aşk niyetim var sadece
Böyle istemezdim ama duydunuz işte
Oysa ki nicedir biriktirdiğim kelimelerim vardı ceplerimde.

Henüz vakit var, niçin hızlandınız?
İncecik bedeninizi bu kadar yormayın
Biliyorum, üzerime vazife değil haklısınız
Size istesem de zarar veremem, korkmayın.
Ben de böyle ürkek ve aceleciyim sizin gibi
Bilseniz ne çok benziyoruz aslında
Mesela ben de severim manzara resmetmeyi
Hayır gözetlemedim, görüyorum çantanızda
Bir de boya lekeleri var küçük avuçlarınızda.

Size hediyemi veremedim ne zamandır
Umarım size yeni bir soluk olur bu fırça
Evet eski fakat değeri yaşındadır
Çok defa hayat verdi benim tablolarıma.
Belki birgün sizi de resmederim
İzin verirseniz eğer, saçlarınız yüzünüzde
Nasıl bildiniz, evet hayalperestim
Demek ki bir sıfatım var gözünüzde.

İşte yetiştiniz,
Yol bitti, mutlu oldum beni dinlediniz.
Artık biliyorsunuz hem, size hissiyatımı
Evet belki deliyimdir, bunu sık sık duyarım
Size sunmak isterdim tüm variyatımı
Fakat sevgimden başka bir şeyim yok korkarım.
Gidiyorsunuz elbet, veda etmeyeceğim
Yeni gün doğarsa eğer, yine kapınızda bekleyeceğim.