Leyl’ in göğsüme uzandığı anlarda kuruttum
Gölgenin dokunduğu yollara düşen çiğleri..
Bir tutam ümitle sarıldım kendime
Ve çeyrek asırlık ömrü sığdırdım gözlerine..


Sahipsiz bulutlar kaplayınca içini
Yalıçapkını rüzgârlar esti!
O vakit;
Ay’ın 14’ü muazzamlığında ki siluetine
Şimalden süzüldü ağıtlar
Her karede salıncakta çocuk gülümseyişi
Her karede mutluluğun s/imgesi
Yok tarifi yokluğun acısının
İzahı da yok!
Damarlarımda hâlâ dolaşan sevgimin…


Kırk ikindidir
Eyüb’ün sabrına adıyorum tesbihatlarımı
Tükenen nefesimde umudun imamesi
Vuslata yattığım düşümden uyanırken
//…Yoksul bir çocuğun
bayram şekeri sevinci gözlerimde…//
(…)
Bunun adına ne dersen de!
Zeytin bakışlarıma sürmelenen
Sonsuz aşkımın emaresi!...

/…Sen!
Dalgası eylülün hüznüne bulanmış kadın!...
Aşk zillenince eteklerinde
At gözlüklerini takındın yüreğine
Şimdi!
Ukala bir zımbırtı dilleniyor tellerinde
Bana soğuk
sana sıcak
kurak ikliminde!…/


/…Hadi çık şimdi mevsimin zamansız döngüsünden
Ah!…
Hiç değilse bir elif miktarı çekebilseydin!.../
/…Besmelesiz dilinde…!/

Sev(ebil)seydin be…
Sevseydin…

1 ağustos 2011
Gaziantep