20
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1657
Okunma

Güneş soyunurken karanlığın gölgesine
gri bir bulut çöker gecenin omuzlarına
yırtarken acımasız şimşek gökyüzünün bağrını
siyah bir tül dolaşır şehrin sessizliğinde
girer arzsız bir yağmur eşiğimden içeri
alıp gider kokunu sokaklarımdan
serseri rüzgarın uğultusuz sesiydi beni çağıran
uğursuz gecenin yüzünde ağırladım seni
sustum ey sevgili susturdum
sana soluduğum son nefesimi
Yağmurdan kalan son damlacıkları
kendi rengine boyarken sokak lambası
Bir yıldız vurulur
Düşer saçlarından tenime
Sorguya durur bildiğim doğrular
düşer çileler yumağı başım d/izinin dibine
içimde ayaz bir aşkın kahpe zulası
farazidir artık bundan sonrası
ey ruhumda g/özlerine hapsolduğum sevgili
hani sen gidiyordun ya
ellerinle çözüyorsun yüreğime iliklediğim aşkın düğmelerini
dökülüyor aşk kızıla kesiyor kaldırım taşları
aşk yüzüyor gönünü
aşk ölüyor duydun mu sevgili
aşk ölüyor
yalın kılıç duygularım peşinde
her yer sitemi sen
dudağında kıvrılmış isterikli gülüşünü boynuma sarıp ta
de hele acele et
at aşkın düğümünü sıkıca bir hamlede çek ipimi
şimdi git arkana bakmadan
sen
yar dediğim yar yarlardan atıpda yüreğimi
gidiyorsun ya
ah bir bilsen sevgili ah bile bilsen
Aslında giden sen d/eğildin
Bendim gönül eskisi yürek sızımla avunan
Gitme diyemeden
mutluluğu boğuyorum topuklarında
Geçmişin zemin katına sızıyor nemli hüzün
Soğuk irin kokulu geceye yaslıyorum sırtımı
uyuz düşlerin karanlık gölgesinde korkak bakışlarım
Öteledikçe öteleniyorum
gitme Allah aşkına demek için aralanıyor dudaklarım
Kötürüm dilim d/ağlanmış sözcükler
Beyaz bir tel tırmanıyor saçlarıma ucunda sallanan umutlarım
Sen ki ey sevda
Ah gönül penceremdeki sarı papatya
Yürek sesime taktığın hüzün
Vefasız bir mevsimin ardından
Hüzün aşılıyorum balkonumdaki kahrolası begonya’ ya
Seni i çatlayacak bu bahar ektiğim tomurcuk
Burcu burcu kokunla meşk edecekken bu bahar
kara kışın ardından öbek öbek sensizlik düşürüyor payıma
yarasalar saklanırken ceplerimde
suçlu bir çocuk gibi bakakaldım çöl sürgünü edilişime
nasılda hastalıklı bir cenin gibi koparıp alıyorlar içimden seni
Eğleşiyor yanaklarımda yolunu kaybetmiş çizgiler
Hayaline uzanıyor son kez bakışlarım
Bir k/adın içimden dilime düşürüyor feryadı
bir kadın özlemleri bileyliyor yalnızlığı
beddualarında şahadet
Feryadı figan, figanında hasret
Çığlıklarda yırtılan beden
gözlerinde pus
eteklerinde topladığı sırn/aşık kelimeler
öyle bir kadın ki
öyle bir kadın gözlerinde saklanmış mahşeri âlâ
Çelikleşmiş örslerde kırılmış iradesi
Yalnızlığın giyotinlerinde can veren
Uzattığım ellerim elleri
Ah gecelerce dilimde adını yaktığım sevgili
kırlangıçlar göçüyor yüreğimden kırlangıçlar
arkalarına düşürüyorum kendimi
kimsenin sormayacağı yere
alıp göçürüyorum yüreğimi
geçip giden yılları topluyorum takvimden
mevsimler eskiyor
bense
kendi mevsimimi arıyorum
bir kez daha sana tutulup
çığlık çığlık haykırıyorum
adresin nedir söyle bana ey sevgili
5.0
100% (23)