0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1745
Okunma

O sabah limana girdi o gemi
Şehir uyanırken sisler içinde
Heybe yapıp omuzladım gölgemi
Sesimi yitirdim sesler içinde.
Bandırası kanat kanat yorulmuş
Kasarası ekşi limon kokulu
Ötmeyi unutmuş firardaki kuş
Bir hüzün kalmıştır sümük dokulu.
Birini ararım rıhtım boyunca
Yalnızlık çok eski bir alfabedir
Söke söke bir metni okuyunca
Güneş ateş topu ay ise bedir.
Aşkı tab ederim baldıranlardan
Bir sapan taşıyım sanki A’raf’ta
Solumda düşman var sağımda yaran
Kediler sevişir her küflü rafta.
Maya yok o artık çok uzaklarda
Yalnız gözleridir bende yaşayan
Müzik olur döner yağmurda karda
O bir Anka bağrım ona aşiyan.
Ayrılığı bitirip noktalamak
Kaç bıldırı yedeğinde taşıyor
Bu tada vurulur her dil her damak
Bu kaçtır ki ay çardağı aşıyor.
Bir bir tüketirken sarp yokuşları
Ötesi her zaman esrarlı meçhul
Avcı tüneklerde avlar kuşları
Emektir yerlere serdiğimiz çul.
Maya yok o artık güzel bir anı
Mavi ama bildik maviden değil
Kutlu sevdaların hasat zamanı
Ebrehe’ye taş yağdıran Ebabil.
Hangi dalı tutsam bir kör sığınak
Duvarlar iterek öteler beni
Şehevi zevk alır kandan bir sunak
Bıçağa bakarken basar ter beni.
O gemiden sonra olanlar oldu
Nerden bakarsan bak bir dipsiz kuyu
Mazgalları yuva sanmış yılanlar
Şiiri besleyen felsefe suyu.
Bir akşam ansızın gitti o gemi
Hiç seğmen gelmedi mayasız toya
Üç mum yakıp teyelledim gölgemi
Aşkı resimledim en tenha koya.
Herkes berat etmiş sanık kalmamış
Işıldar sularda bir gümüş iz
Benim esrarıma tanık kalmamış
Ay bir gemi, gökyüzüyse bir deniz.
İlk kapıdır ötelere her bebek
Yorumcular hayra yorsun düşümü
Bunu tutanağa geçsin bir melek
Ben toprağa gömdüm zanlı taşımı.
Bahaettin Karakoç - 24 kasım -2005
“Gündemde Yine Aşk Var” kitabından
5.0
100% (15)