3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
7139
Okunma

Kahvaltı masasında ansızın uçup gittim
Uzayda dolaşırken bir yıldız çarptı bana
Yıldız bin parça oldu bense eriyip bittim
Kaç kez özür diledim Ay gülümsedi bana
Sonrasını sormayın
Boğazımda hıçkırık
Eğe kemiğim kırık
Bütün çalgılar sustu bitti aşka serenat
Şimşekler balkısa da şimdi dağlar karanlık
Ağlamaklı kişniyor yüreğimdeki al-at
Suyun dibine çöktü boğulan kahramanlık
Fazlasını görmeyin
Kuyuda kaldı çıkrık
Yer şerha şerha yarık
Kartalların ölümü öyle kolay olmuyor
Gökten yere düşerken bir yumak renkli ışık
Gördüklerim rüya mı aklım niye karışık
Hangi kalbe sığınsam benim kalbim dolmuyor
Hangi ata "deh" desem
Topuk kemiğim kırık
Yeşerir kuru sırık
Tanrım SEN olmasaydın bizi kim yaratırdı
Kim düzene koyardı kâinatta olanı
Nice görklü ulusu azgın kullar batırdı
İktidar olduğunda yalancının yalanı
Ben az derim çok anla
Bostanlar karık karık
Neden sönüktür Tarık?
Butona kim bastı ki sıfır yüz kat küçüldü
Terleyen portre kimin fırçanın hıncı kime
Hazan yapraklarıyla son yaz son defa güldü
Karınca yuva yapmış ıssız kalan içime
Kalem dürter yaz diye
Kâğıt neden pısırık
Gülümseyen gamzedir
Elmadaki ısırık
Uyanık düş görürken uyandım senin ile
Uçakla gidiyorum yârime İstanbul’a
Hep sanata dönüşür yürek döven her çile
Albenili bu dünya değmese de bir pula
Göz gördüğüne bakar
Söz burda biter artık
Ah kibriti can yakar
Bu sazın teli kırık
Bahaettin Karakoç
5.0
100% (11)