6
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2267
Okunma

geceler
bu kıymetsiz gidişlere
el sallamaya gelmiştir…
kim bilir yeni bir dönüşü olur mu
peşinden sürüklediğin onca sevincini, hüznünü
dolayıp boynuna sarsan mahşere kadar
gidişin nefes aldırmaz, dönersen öleceğim biliyorum…
geceleri,
vakitsiz dalarım uykuya
yıldızlardan uzak, kör karanlık odalarda
bir oyun bozar düşümü
zilsiz çalar kapımı
yürek acıtır bazen
gözümün kıyısında yağmurum olur
sen belki uzaktasın şimdi
ellerin su toplamış, yaptığın iş ağır
sen yürek adamısın ağır işlerde çalışamazsın
garip bir kimsesizlik sarınca aşklarını
kaldırımları kucaklayıp
gece yarısı hangi sokaklardan geçer
hangi şehirlere atlarsın
dolup taşan gönlüne ihanet edip
bırakıp onlarca sevdayı bir bir ardında
kaçabildiğin kadar aşıksın
kalabildiğin kadar kaçak…
belki de çok yakınımdasın…
geceler
önünde yığılmış izlere aldırmadan
batırır seni kan çanağına
acımaz, yaralı bir şarkının ortasına atar
yaldızlı bir hat çeker göğsüne ağlayamazsın
boşuna açma eski defterleri
kimseyi de ağlatamazsın
yarıda kalmış uykularına inanmaz kimse
hani bir de kimi zaman gitmelerine
yol alıp istasyonlarda üşümelerine
buz tutan parmaklarınla yazdığın bu şiire
bırakmaz kimse gözyaşlarını
beklemez dönüp gittiğin hikayenin ortasında
gün gelecek dönersin elbet
hatırladıkça kan kusarsın bastığın her taşın üstüne
anlatılacak olup bitenler
kahrolacaksın duyduklarına
eski bir kentin bakir kuytularına göz gezdireceksin
benden bir yüz arama boşuna
geri gelip bu kenti buğulu bir camdan seyre dalacaksın
yasla başını o zaman sadakatimin esmer göğsüne
darmadağın bir kitabın intihar anlatan sayfalarında
adımı okuyup çıldıracaksın
banukalyoncu/mazininkapısındançalınanbirşiirikibinyedinintemmuzuyirmisi
Fotoğraf : Bade Kalyoncu