7
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1008
Okunma
I
Oradaydık yine
kendi kuyularımızın dibinde
herkesin bir kuyusu olduğu yerlerde
dilek kuyularında
ölüm kuyularında
düş kuyularında
içinde dalgaların yaralı hışırtılarının duyulduğu kuyularımızda
içinde ateş böceklerinin ateşlerinden türküler yaktığı kıyılarımızda
kendi kuyularımızda
bazen suyun, yansımamızı pençelediği kuyularımızda
bazen rüzgarın fırtınaya bile diklendiği kuyularımızda
içimizdeki dipsiz kuyularımızda
işte orada geliyorlar dedi birimiz
yıldızlar kısrakların üstünde dört nala dedi diğerimiz
ışıldıyor kuyularımızdaki aynalarımızdan yeleleri dedi diğerimiz
geliyorlarlardı her bir yıldız gözlerimizde havalanarak
ellerinde bembeyaz bir karanlık
oradaydık kuyularımızın dibinde
içimizdeki ışığın yankılarıyla
içimizdeki kuyuların ışığıyla...
II
İşte yine duygularımız ekşiyor ekşiyor
Adımlarımız mayhoş mayhoş
Bakışlarımızda buruk bir tat tat
İçimize emiliyoruz emiliyoruz
Mikrobik bir rahatsızlık bu yaşananlar
Bir cinnet salgını gördüklerimiz
Oradaydık işte yine kötü günler ülkesinde
Oradaydık işte vebalı yankılar peşimizde
Felaket tellalcısı bizi görür görmez ispiyonladı mazisine
Bizi görür görmez çiviledi kendisini gölgesine
Bizi görür görmez kıs kıs ağladı sevinçten
Kötü günlerin gözleri fal taşı gibi açılsın diye
Kötü günlerin kulağı kuyu gibi duysun diye
Oradaydık işte
Dört tarafı değil kaç tarafına uğursuz takvim yaprakları savrulmuş
İşte orada üzüntüden kaskatı kesilmişti geleceğimiz
“İşte gerçek siyah bu” dedi birimiz
“meğer daha önce hiç siyah görmemişiz” dedi diğerimiz
“meğer beyaz siyahın yalancısıymış” dedi ötekimiz
Oradaydık işte
Yerlerde acı çeken yılların bağırışları
Duvarlarda terk edilmiş zamanların kan izleri
Delik deşik haftalar
Gün güzü görmemiş kötü günler
Yaralı saatler
Hadım edilmiş yaşantılar
Hepimiz şaşkındık bu demir parmaklı rüyada
Hepimiz endişeliydik kemirgen sanrılarımızın sırtında
Ama yine de oradaydık
Olmayacak dualara amin demek için hep birlikte
Olmuşla olmamışa gebe kalan umutsuzluk düşük yapmasın diye
Ve her birimiz merhem vazifesi görüyorduk yazgılarımıza
Oradaydık kötü günler ülkesinde
Bir biz
Bir de iyi gün dostları
Kayıp kilitlerimiz ruhumuza çilingirci çağırırken
Hayallerimizin senaristi bir kez daha iş başındayken…
III
Hepimiz örüyoruz ağlarımızı sebatla,
gözlerimizi kırpmadan, umutlarımızı kırpmadan,
hep bir elden, hep bir kalpten örüyoruz ağlarımızı,
işte yine oradayken, oracıkta örüyoruz düşçül ağlarımızı yeniden,
öyle hızlı örüyoruz ki yazgı ağlarını bizden daha hızlı öremesin diye,
dört bir koldan, dört bir arzuyla,
çabucak, çarçabuk,
ördükçe ördükçe göz bebeklerimizi büyüyor, dev gibi oluyor, dev gibi,
büyüyen göz bebeklerimizin içine yavru rüyalar giriveriyor,
ikinci el, sahibinden temiz, gerçekleşme garantili rüyalar,
ikinci el, sahibinden tertemiz, kabusla uyandıran rüyalar,
örüyoruz, örüyoruz,
içimiz dışımız rüya,
sağımız solumuz rüya,
kulağımızdan kanatsız rüyalar kaçıyor, uçmayı kalbimizde öğrensin diye,
oradaydık ve koştura koştura örüyorduk,
bazen yoruluyorduk tıngır mıngır örüyorduk,
ruhumuza yapışmış ağlarımızı örüyorduk açılsın diye,
acılarımıza sarmalanmış ağlarımızı örüyorduk saçılsın diye,
ördükçe öresimiz geliyordu,
bir yandan da ağlıyoruz ağlarımız ağu içindeylen,
ağlarımız, ağlarız, ağlarımız
hem ağlarız, hem ağlanırız,
oradayken,
yine oradaydık işte her zamanki gibi,
elimiz gözümüz rüya,
kalbimize rüyalar batmış,
kanayan yerleri örüyoruz ağlarla,
kanamayan yerlerle kahkahalar atıyoruz,
nefesimizin içinde yavru bir düş parçası,
bir yandan besliyoruz,
uyusunlar diye,
uyuyalım da büyüyelim diye,
zaman yine bizi tüm şefkatiyle emzirirken...
Oktay Coşar
5.0
100% (9)