4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1183
Okunma

Tebessümle dinledi medhiyeyi İskender
Ki onu haketmişti çoktan bu zât-ı ender
Pala: ,,Hadi girelim! Kâdim kütüphâneyeˮ
,,Kalk! İştirâk edelim! Şu şeb-i şahâneyeˮ
Yavaşça tutup çekti, Sonerʼin sağ elinden
Ve şu sözler düküldü İskenderʼin dilinden
,,Duvarın arkasında, binlerce edîb dev varˮ
,,Bağırlarında hâlâ sönmemiş kor alev varˮ
,,Dokunsan rûhlarına âhı çıkar herkesinˮ
,,Sesini dünya duyar semâdaki makesinˮ
,,Dağlar taşlar ağlardı, sabaha kadar kesinˮ
,,Yazdıkların sâdâsı olsun bu suskun sesinˮ
,,Külü karıştır maşa edip ağaç kalemiˮ
,,Kalemin ki yanarsa kalbin duyar elemiˮ
,,Burdaki bu adamlar, inan yetim ve öksüzˮ
,,Şiirden uzak nesil ruhen ve fikren köksüzˮ
,,Fidânlar gitmiyorsa suyu onlara götür!ˮ
,,Gönül kâfeslerinde, bu bülbülleri öttürˮ
,,Kulakları çınlasın, andıkça şâirleriˮ
,,Kutsal kitaplar gibi okunsun eserleriˮ
,,Bu eserler doldursun gönül ile serleriˮ
,,Sîm u zere dönüşsün telde alın terleriˮ
Bunları dinledikten sonra düşündü Soner
Doğruları söylüyordu necîb edîb İskender
Sözü köz gibi düştü Sonerʼin sinesine
Alevler sıçramıştı, loş gönül hânesine
İçini çok yakmıştı, bu musuliyyet hissi
,,Sizinle geliyorumˮ oldu Sonerʼin sesi
İşlemeli kapıya vurdu eliyle tak tak
İçeri girmek için adım attı sağ ayak
Soner ÇAĞATAY (01:00) 10 Ağustos 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelimeler:
şeb-i şahâne: şahâne gece
Sim u zer: gümüş ve altın
Not:
Bir beyit içinde iki beyit:
( 1)
Sözü köz gibi düştü / Sonerʼin sinesine
Alevler sıçramıştı / loş gönül hânesine
Alevler sıçramıştı / Sonerʼin sinesine
Sözü köz gibi düştü / loş gönül hânesine
(2)
İşlemeli kapıya vurdu eliyle tak tak
İçeri girmek için adım attı sağ ayak
İçeri girmek için / vurdu eliyle tak tak
İşlemeli kapıya / adım attı sağ ayak
Not: 2
,,Külü karıştır maşa edip ağaç kalemiˮ
,,Kalemin ki yanarsa kalbin duyar elemiˮ
İkinci mısrada iki anlam:
Kalbin yanarsa, kalemin elem duyar
Kalemin yanarsa, kalbin duyar elemi.
5.0
100% (5)