Bilmem kaçıncı uykusuz gecenin sabahını bekliyorum
Gözlerime gurup çökmüş
Gönlüme keder
Sigaramın dumanı gibi bir şarkı tütüyor
Köşedeki hoparlörden
Anlatıyor imkansız bir aşkı
Buram buram gözyaşı yüklü
Özlem yüklü
Kahır yüklü
Hüzün yüklü bir şarkı
Peşinden koşarken dilim sözlerin,
Boşalıyor gözlerimden sağanaklar
Takılıyor boğazıma
Düğüm düğüm hıçkırıklar
Gönül alırken bu şarkıdan hüzün payını
Üstüme döküyor titreyen ellerim
Soğumuş çayımı
“Ben her gece gizli gizli
Ağlamasam uyuyamam” diyor
İnleyen kemanlarla yarışırcasına
İnleyen bir sesle Ferdi Tayfur

Hatıralar canlanıyor uykusuz gözlerimde
Silik hatıralar
Yüzünü seçemediğim
Adını bilemediğim o meçhul sevgili
Yine el sallıyor bulutların üzerinden
Yüreğime saplanıyor sızısı
Sarıyor vücudumu acısı
Hasret bu mu?
Hicran bu mu?
Diye haykırıyor duygularım
“Öyle sevdim sevilmedim
Sevenimi bilemedim” diyor
Benim gibi
Ne adını bildiğim
Ne adresini bildiğim meçhul sevgilime
Kahırlı bir sesle Ferdi Tayfur

Duvarlarla konuşuyorum
Yüzünün aksi vuran duvarlarla
Gözleri nerede diyorum
Neden gülmüyor
Neden konuşmuyor dudakları
Duvarlar sağır
Duvarlar hissiz
Mevzu uzuyor
Sorular uzuyor
“Bırakalım bu mevzuyu
Sonu gelmez sözlerin” diyor
Konuşuyor sağır duvarlara inat
Konuşuyor benimle Ferdi Tayfur
“Haydi kalk sigaranı unutma
Burası kapanıyor
Bu saatte bulamayız
Sigarasız da sabah olmuyor”
Diyor...
Kalkıyorum ben de
Çıkıyorum bu sabahçı kahvesinden
Ömrümü aşk ile tutuşturup
Bir nefes çekiyorum gençliğimden
Saçlarımda birkaç tel daha ağarıyor
Ve ardından gün...
Minarelerden yükselirken ezan sesi
Yürüyorum bomboş sokaklarda
Doğan çilemi çekmek için
Yürüyorum


Halit Yıldırım
25.07.2011 Pazartesi
23:30 Çorum