dur yolcu!
bir tas şıra koydu sana, hancı;
serpuşu ser, yılkını bağla!
-hıncı, dür!

dilenci değilsin elbet; sarhoş da!
berduşun işi neydi burda; bilmezsin!
çenesi, şerbete kör; ayyaş;
-cılkını çıkardı!

yaş, kemâle erdi; hele dur!
içirdiler küpüme, bir dolu derdi;
kim bilir, hangi demin ardı bunlar?
sıla mı vardı dibinde, bilmem;
-şişe delirdi sanki!

birşeyler vardı, inan; kalmaya değer!
dile vurdu kör olası şer!
sardı alev;
-ağı, lav!
vurdu felek;
-ağu, kav!
ne var, ne yok, saydı elime;
-birer birer!

topu topu bir çift lâfın harcı değil mi, dileğim?
yok işte başka borcu, deli sinemin!
dünya, bana düşman;
-ben, dünyaya yabancı!

yüreğin inci, değil mi ya senin!
-anca anlar elâlem, ölünce!
kaçıncı cemre ki bu;
-kaç kere kaydı şira?
onca yıl elin ermez hiç sevdâya;
tahir bile, doydu ya zühre’ye;
-sen, hâlâ düşünü gör!

gidersen eğer; demezsem eğer;
dağlar yaramı, kor;
saplanır şurama bir sancı;
ah, ciğerpârem;
-dayanması zor!

yakma bu canı;
-sevdâ, dur!
yerde ko’ma Hüdâ, şu kanı!
mahşer çanına dek eylese teni;
-dayan, dayanabilirsen!
bilirsen, dayan!

sende, kanım; yerde kalmaz!
yerde, kanım; sende kalmaz!

Temmuz 2011 - Antalya