1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
827
Okunma
ısrarcı bir anekdot...
gece pek bir sakallı bugün
içini dökmek isteyen öğütçü gibi
urganı yanlışlıkla ruhuna dolanan vakitler gibi
alıntı düşler pek bir alıngan
sanki sırların hırsızlığı olmazmış gibi
öyle buyurdu yazan...
Şüphesiz ki
sizler
geceyi
dinleyenlerdensiniz
ki o sis dolu kalleşliklerin arasında
en güzel siz öldürdünüz
tenlerimizi
en cılız tarafından
ve ellerinizde yalandan çizgiler oluştu
o çizgiler ki
tüm masum kalmış zamanlarınızı
çürüyüp kalmış bir sancıyla
ve haykırışlarınızla gömecektir
zevklerinizle ördüğünüz kuyularınıza
onlar ki günah sevicilerdir
spermleri ve yumurtaları tecrit edileseciler
Yankısı kayıp sitem...
Günlerden mülteci olanı bugün
sızılar devriye gezer şakaklarımda
ve bazen
bu şehrin geceleri
pek bir dar geliyor üstüme
kimvurdu’ya gidiyor önemsediğim imkansızlıklarım
öyle şirret işte inançsız anılarım
ve tüm rivayetler o zanlıların aynı eşgalini işaret ediyor
ve o ülkesiz yapraklar ki
bir güz zamanının masalından kopup da gelen
tüm hatırlamaları tıpkı bir cesede benzetiyor
ve bu gecenin küllerinde kaybolmuş ben
burada işte bu kağıt parçasında
koğuşumun ufku kör ranzasında
biriktirdiğim çeteleler alnımda kanarken
o güzel saçlı eskizin dudaklarından öperken
ki o yeni renklenmiş arzular
ve o yeni meyve vermiş umutlar ki
okşandıkça yiter matemi
ve inandıkça dokunaklı bir yıldız ağlar
yüreğimin kuraklaşmış ezgilerine
kutsal buyruk
Öyle der yazan
şüphesiz ki
okuyup inanasanız diye
o yaralar bağlarken kabuğunu
Temmuz’un bile çaresiz olduğu tarihimde...
Oktay Coşar
5.0
100% (4)