Suskunda ağlar gece

Biat edilen kalıplı sözcüklerin ardına
Suskunluğun ağlayışlı gecelerine sun beni

Nerden sarmalı yaralarını hayatın
Yanaklarını öperken bir sevgilinin
Öyle yumuşak öyle öyle işte

Takıldığı yerden arınmak
Alnındaki alıntıyı aklamak
Aramızdan geçen ayrılık eklentisi
Ertesinde dudak büzüşmelerin
Halsiz kol kanat
Hal ile ahvalim sakat

Şimdi yar bağdaş kurulur yokluğuna
Ekran kalabalığı sözlerin
Ve süzüşlerin geceyi
Nem salmış hanene
Solgun ve yapayalnız üstelik

Son bulunduğum yerden kalkışların
Kaygılı adımlarında gün ışıldaması
Ve sorgulamaya başlarsın her şeyi

Bir geceden bir ilik hece
Adını sen koy
Arsızlaştığın yerin
Bilinmeyenin ardına düş salma

Korkuyorduk
Ve gül kokan yanlarımız
Ve matemimiz
Yeniden sorgulamaktadır ağlayışlar
Sana sunulan her sevginin
Adına
Kırık bir papatya eklemeli
Kır çiçeklerinin ardından soluyor ellerin

Ve tek hece gün doğumlarına
Ve yeni doğumlara yüklemek lazım adlarımızı
Neydi aramızdaki ikili menfaat
Karşıt olduğu halde iki ayrı gülümseme
Sen istersen bir seslen
Uyumadıysa sancılı düşler
Ve yetmelik bir yetim gibi
Salınıyorsa düşünceler

İki satır arasına sözlerimin
Sözlendiğim gibi
Söv ulan aykırıdır söylemim
Sus ta bağır duyar belki
İçinde sıkışan aşk

Aklansın ellerindeki düşünceler
Ya sana ya geceye gebe kalmalıyım
Ya seni ya aşkı doğurmalıyım
Sus da bağır acıta acıta doğursun seni gece
Ya çocuğum ol ya çocukluğum
Ya doğur beni ya aşkı doğur
Sus ta bağır gece ıkınsın
Adı gece olsun çığlıkla doğan aşkın
Sus ta bağır gece ıkınsın doğurmak için seni


şimo