8
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1579
Okunma

Gittin; avuçlarımda titreyen elin kaldı
Yarım kaldı masamda yudumladığın çayın
Yarım kaldı sükûtta sevdaya dair payın
Buğulu bir vedâya isyankâr halin kaldı
Hükümsüz bir vuslatın ilk ve son akşamında
Ateşten gülnihâlin çarmıhına gerildim
Mahşerî yalnızlığın sessiz ihtişamında
Sürgün bakışlarının silahıyla vuruldum
Bil ki bıraktığın gül ömrümce oldu yâdım
Tarihin takvimine gözyaşımla adadım
Gittin,artık geceme şiirler doğmaz oldu
Varlığınla ruhumda şâdın miâdı doldu
Yazılırken kitaba ebed hükmüyle adım
Ölmeden ölmek nedir işte o an anladım
Gittin; bir sağanakla ardında selin kaldı
Damla damla ruhuna göklerden ağan bendim
Durgun durgun akarken artık yıkıldı bendim
Yaklaştıkça ırayan bitimsiz yolun kaldı
Tükendi birer birer beslediğim umutlar
Artık sabahlarıma kor nefesin dolmuyor
Dumanlı âfâkıma koşuşuyor aç kurtlar
Kaypak yörüngelerde yolun beni bulmuyor
Vav’a dönen elif’i ben nasıl dik tutayım
Hicrâna yenik kalbi nârla mı avutayım
Aynalara bakamam kırıldı cesaretim
Firâriydi seninle, hiçliğe esaretim
Soluyor yavaş yavaş can verdiğin gülistan
Yazılır mı bir daha gelişin için destan
Gelme; dayanmaz aşka yorgun düşen bu yürek
Meçhule bırakılmış güller bana teselli
Ezelde verdiğin söz ebede kaldı belli
Gelme; benimle ölsün tutunduğum son erek
2008