8
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1032
Okunma
Tut ki iki esrik genciz
Duvarlar devirerek bir sokaktan geçiyoruz
Kaldırımlarda düş kokusu, ağır
Parçalanarak atılmış ayna kristalleri
Söz veriyoruz kadınlara, çocuklardan söz ediyoruz
Paldır küldür evler, balkonlar ardımızda
Tut ki iki esrik genciz,
Saçlarını taramayı anımsatıyoruz bir muhteşem kıza
Gam besliyor sarmaşıkları
Gülleri, yalan
İhya onulmaz bir mevsimdeyiz,
Gidilecek kent arayışlarına benziyor zaman
Uçaklar, gemiler, trenler..
Düşün ki iki esrik genciz,
Gözlerini her yana dağlıyorsun, gözlerin ateş mavi
Gökyüzüne çizdiğim resimler hakkında
Türküler söylüyorsun,
O ilk anısı üşüdüğümün, parmaklarımın ilk uzaması
Avuçlarımda parçalanırcasına bir alkış..
Genciz, şurada işte
Yavru kuş ağzı kadar hevesli dudaklarımız..
Bir çınar ağacının gölgesi bükülse,
Dalından geçse yapraklar,
Ay çıldırasıya bir o yana bir bu yana kaybolsada;
Genciz, sorular soruyoruz
Bir cevapla vurulduğumuz doğru
Doğrulup kalktığımız da
Ölüm bir misina ucunda ağır
Yalnız ve erkenden çekilir yosunlar kayaya,
Bu saatlerde işte tutulmaya benziyor uykumuz
Genciz, yapayalnız, uluorta, dalga dalga..
Devin Karaca