6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2078
Okunma

bir ses sarıyor zamanın en soyutunu
bir ses, sessizliğin kalp atışlarını
durulan su, incinen yaprak
“ah ne nâzendedir sürudu ümid”
Düşüncenin patikalarında yalpalayarak
-dur gitme dedi adam
Yolundan çevirerek-
İşte karanlığım
işte güneşe bulut uykularım
diz çöktüm aydınlığına ey rafiki !
ağına düşür bu ıssız kesreti
avla avla öldür teni
sen ey
rüyamın mavi yanı
kılı kırk yaranı
kan çıbanı
ezel okuyanı
ruh saranı
cananı
canı
sen ey ömürce kaybolanı
kan sızan gönlün
eksik yanı…
-gül dalında dileğim
Toprağa düştü pirim-
aşkların yılan kabuğu
sahralarda boy atmış
koşturuyor bir deli kısrak
âtinin girdabına…
gel bana gel
zamanın çelik kabuğunu yırtarak
kumlara karışıyorum ey
her saat yitimlerine artarak..
üç mevsim sepetine
dilekler topladı yürek
rüzgara verdi, uçuştu
siyah pelerin, beyaz kağıt
ay doğdu karanlığa
sulara gömülerek..
bir sessizlik İbrahim ateşine
yandıkça ruhun billur kadehine..
-başını eğdi kadın
Sözleri tükenerek-
5.0
100% (12)