2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2160
Okunma

Yorgun, bitkin ve biçare;
Bir başına, orada, öylece…
İşi olur muydu kadının karşısında,
Bulabilseydi bu duruma bir çare…
Taverna sofrasında
Meze tabaklarına ağlıyordu bir adam…
Ruhunu evcilleştirerek
Umut arıyordu aynı adam…
“Buruk bir parça çal” diyordu kemancıya,
Dalıp gidiyordu ardından karşı masadaki kadına…
Kocamandı yüreği ama
Ağız dolusu sövüyordu
Kayıp olan boş yıllara…
Sevda kokulu dumanlı bir odada
Eylül gözlerindeki hüzünle
Kalp sızısı çekiyordu sanki bir adam…
Göz göze gelince bir anda,
Ten tene yaklaştığı bir zamanda,
Bir çakmak alevinin gölgesinde
Yoluna devam ederken
Sigarasını yakan kadın,
Elini yakıyordu bir adam
Isınan çakmağın sancısıyla…
Anason kokulu bardağa akmaya çalışırken
Nikotin kokusunda bulanıyordu,
Hüzün bakışlı yalnız adam…
Sevgisi gerçek miydi bilinmez,
Ama göz göre göre çöküyordu
Sanki bir adam,
Yorgun, bitkin ve biçare;
Bir başına, orada, öylece…
Pelin…
(01052011)
5.0
100% (4)