6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1212
Okunma

Bilirsin anne,
Ne de çok severdim yıldız kaymasını
Kaç gün oldu yıldız bile görmedim…
Geceleri bir başka soğuk oluyor anne
Toprak ısıtmıyor senin gibi
Kefen, ördüğün kazaklara benzemiyor
Tutmuyor anne üşütüyor tenimi…
Hani asker yolu gözler gibi
Sahilin dalgayı beklediği gibi
Kum misali güneşe rağmen beklerdin beni.
Artık sen gelmeyeceksin anne
Ve bir gül getireceksin mezarıma
Uzatacaksın onu bana
Alamazsam hediyeni sakın kızma ana
Bir gardiyandır dolaşıyor başucumda
Ne ziyaretçi gösteriyor
Ne de salıyor beni sokağa…
Sorma anne
Hala çürüyor dişlerim
Bilmiyorum sebebini
Eskisi gibi çikolata yemiyorum
Yani tutuyorum sözümü
Fakat tanıdın mı ölümü
Seni yoldan çıkarıyor anne
Hep vuruyor hep düşüyorsun
Tutup kaldıran olmuyor anne…
Babama söyle anne
Özlemiştir bilirim beni
Sahile gitsin şöyle bi
Orada beklesin beni
Kıyıya vuran dalgaların biriyle çıkageleceğim
Ve bekle anne sana selam söyleyeceğim…
Sırdaşımı duvara asın anne
Beklesin beni
Birgün bir türkünün notalarıyla mızrap olacağım
Ve ben yeniden bağlamamın nakışında can bulacağım
Ve yine en coşkulu türküleri çalacağım…
Yaşamak ne güzel şey değil mi anne
Aldım mı kalemi
Çocuk ellerimden ihtiyar sözcükler dökülürdü
Ve en ateşli yangınlarda
Benim yangınımda kül olurdu.
Hani aldım mı sazı elime
En zifiri geceler
Benim tellerimin ardından gül olurdu…
Şimdi, şimdi anne
Ne saz tutuyor ellerim ne de kalem
Sana mürekkebim bitti
Sanma tellerim koptu
Daha tomurcuk gülüm soldu…
Birde canım
Ne çok sevmiştim onu
Yıldızsız bir gecede
Üzerime doğan güneşti o
Ama artık ne gece görünüyor ne de güneş
Her yer hep karanlık anne
Öyle bir zindana kapattılar ki beni
Ne kapı var ne pencere
Küsmesin sakın talihe kadere
Çıktığımı varsayın uzun bir sefere
Beklemesin beni
Bir yaz gülü iken yaşamasın güzü
Tutsun bana verdiği sözü
Bensizde olsa yaşasın mutluluğu…
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”
5.0
100% (6)