66
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
8720
Okunma


ARZ-I HALİM
Savrulan yaprak gibi kendimi arıyorum!
Senden uzak ;kalbimi, yordukça yoruyorum!
…
Dipsiz uçurumlarda, çaresiz duruyorum
Arındıramaz oldum, bedbin sabahlarımı!
Dertlerimi çevirip, hep başa sarıyorum
Nerde bıraktım bilmem, dingin felahlarımı!
Cevap bulamadığım, sorular soruyorum
Taşıyamıyor gönlüm, suskun eyvâhlarımı!
Herkesi istemeden, incitip kırıyorum
Ne kadar çoğaltmışım kalpte siyahlarımı!
Kanayan bu yaramı hep boşa sarıyorum
Kaybetmişim efkâra dönük silahlarımı!
Veballerle ruhuma bir mezar karıyorum
Saklayamıyorum ki artık günahlarımı!
…
Her şey bir bir bitiyor, ben beni arıyorum
Dünya hüsran; asıl, ben seni arıyorum
………………………………………………………….
Efendimiz’i(sav) anlatmak için söylenecek her şiir, her yazı O’nu ifade etmekten acizdir elbette. Anlatmaya çalışanlar; kaleminin genişliği ve gönlünde O’nun sevgisini hissedebildiği nispette, satırlara içinden gelenleri dökmeye çalışmıştır tarih boyunca.Yazılanlar da O’nun güzelliğiyle güzellik bulmuş ya da güzelliklerine güzellik katmıştır…
Ben yıllardır, Efendimiz’e şiir yazamamanın ısdırabını içimde hep duydum.15 yılı aşkın süredir gerekli gereksiz her şeye şiir yazmışken,Efendiler Efendisi’ne şöyle yüreğimden koparak gelen bir şiir yazamamak ,son yıllarda beni iyiden iyiye kederlendirmiş, sıkıntıya sokmuştu.Neden gerçek manada Efendimizin sevgisini yüreğimde hissedemiyordum ve asıl mısralarımda anlatmam gereken Güllerin Sultanı olan Zat’ı(sav), dolu dolu bir ilhamla bir şiirimde anlatamıyordum?!! O’nu hatırlatmayan,sadece dünya adına yazılan şiirlerin de bir gün hesabı sorulacaksa eğer, şiir yazmaktansa yazmamak daha iyi değil miydi?Hem O’nu anlatamıyorsam ,başka şiirler neden yazıyordum ki ?Cevabı hazin olan sorular hep beynime üşüşüyordu!.. Neden? Neden ?Neden?...
Kalemi elime her almak istediğimde cesaretim kırıldı.O’nu anlatmaya cüret etmek o kadar zordu ki ! Hele, O’nu ve sevgisini ruhumda hakkıyla hissetmeden, kendime ait bir ilhamın rüzgarında yol almadan yazmaya çalışmak,yazmak için yazmak da olabilecek bir şey değildi!...
İşte bu yüzden,ben yıllarca bu isteğimi biriktirdim içimde..Rabbim Mevlit gecesi bir ilham lutfetti gönlüme ve ben bu şiirimi-cüretim ve cesaretimden dolayı, Efendimiz’in affına sığınarak- yazmaya başladım..kalemimin ve gönlümün yettiğince Efendimiz’in hayatından, yüreğimde makes bulan bazı kesitleri anlatmaya çalıştım..
Başta da ifade ettiğim gibi, Kainatın Efendisi’ni anlatacak her söz elbette yavandır, eksiktir,yarım yamalaktır...
Efendimiz’e (sav); kabul etmesi dileğim ve dualarımla, gönlümden kopan ALTMIŞ ÜÇ MISRA…
Hep teselli verendin,’ Üzülme kızım!’ dedin,
‘Korkma! Allah babanı zayi etmeyecektir!
Bu dava, kıyamete kadar bitmeyecektir!... ‘