5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2245
Okunma

/ben sevdiğim zaman demir parmaklık gibi çekildi önüme/
kekeme bir dille sorguladı hayat
güdük boylu kalemler yazdı infazımı
sicilime ben düştüm
çektim dizlerimi mayın gibi
patlıyasıca göğsüme
suç yumağı gibi düştüm döşeğime
yastık boynumda urgan
sokak lambasının altında
yetim sırtı sıvazlanmamış
bir çocuk gibi titredi yüreğim
geceyi örtün üstüme
pusuya yatmış özlemim
bir yıkımın hebercisi gibi
acı acı uludu içimde
hücrelerimden sarsıldım
beni bana ihbar ettim bu son firarım
asumanın zifiri saçaklarının kuytusunda,
yazmak için ayışığına çıkardığım
ellerim ele verdi beni
acı devriyeleri sardı sözlerimi
dilimden kamçılandım
önsözünden yasaklı kitaplar gibi
topla yılların mahşerine yak beni
ödüllü bu firar
ayrılık konmuş başıma
yenilgilerim sarı liralar gibi
dizili gerdanımda
mecaz bir ağırlık
dizlerimin bağı çözüldü
ey hayat uzatma
son defa kaldırdım
bedenimi kıyama
el pençe durdum karşına
doru atlar gibi
yüreğimin ayakları burkuldu
yatırdım ömrümün başını
sol yanıma vur beni
düşün içinde düş gördüm
uyanırken yoruldum anne
’ben şu kısa boylu hayatta
uzun boylu kederlerle acırım’
sılayı örtün üstüme
Seyran Tankuş
5.0
100% (9)