Kırlar yanık kırlar sarı sıcak
Uçsuz bucaksız bozkır
Öylesine sessiz öylesine yalnız
Altın sarısı buğday tarlaları
Güneşin yakan sıcağında başları eğik
Eserken rüzgar ılık ılık
Fısıldaşıyor sarı tarlalar.
Koklaşıyorlar gibi sevdicekleriyle.
Daha ilk dakikalarımda yaktı kavurdu beni
Dinlediğim bozlaklar.
Yüreğimden vurulmuş ceylan gibi
Kendimden geçiyorum
Yanık türkülerle Kırşehir’de
Gözyaşı dökülüyor sazın teline
Ürkek adımlarla yürürken caddelerde
Kara kaşlar,kara gözler
Birer birer geçiyor gözlerimden.
Nasıl geçecek zaman
Neler yaşayacak ömür
Neler görecek neye üzülecek gönül
Düşünürken attığım her adımda
Hüzünlenmemek elimde değil.
Kırlar yanık,kırlar sarı sıcak
Uçsuz bucaksız bozkır
Altın sarısı buğday tarlası dört bucak
Öylesine sessiz öylesine suskun
Ilık ılık esiyor rüzgar
Okşuyor hafifce saçlarını sevdiceğinin.
Sanki fısıldaşıyor sarı tarlalar
Duygular savruluyor salkım saçak,
Dört bir köşeye,
Yakıyor.acıtıyor yüreğimi dirhem dirhem
Uzaklardan duyduğum bozlaklar.
Vurulmuş gibiyim can evimden
Sanki sokaklara akıyor hasret.
Gitmek bilmiyor gözlermden gülümsemelerin
Burçak tarlası.sarı saçların çıkmıyor hayalimden
Gözyaşı karışıyor sazın sesine
Alev alev türküler yakıyor yüreğimi,
Kara kaşlar kara gözler
Birer birer geçiyor gözlerimden
Karanlık üzerime çökerken.
Yıldızların bir bir doğdugu gökyüzüne
Büyülenmiş gibi bakıyorum Kırşehir’de
Ah nasıl geçecek zaman
Bozkırda sensiz...2008 Kırşehir OSMAN ÖZTÜRK