4
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2324
Okunma
belki mektubumdur çıkıp gelen
yakasında eski bir ankara
içim kıyamet gibi soğuk,
kalk hasan, kapıyı arala
bir demlik çay hevesi girsin içeriye
bölünmüş ekmek kokusu birazdan
altı zeytin tanesi koyarız masaya,
masanın üstünde türkiye haritası
kalk koğuşuna geleyim hasan
ellerin kör olsun
sesin, düş pusulası
beni bir ormanda kaybet hasan
ağaçlar arasında
nasıl kayboluyorsa ay -öyle işte
ırmaklar anlat bana serin
uzun yayla uğultularını bir zaman
uykumda türkiye haritası
bu duvarlara çiçek çizilmiyor
sığmıyor hiçbir resim,
kaç yıl oldu pencereme
güvercin inmiyor hasan,
hâlâ taşınıyorum gök gürültüsünden
gökyüzünde türkiye haritası
trenler hasan
trenler bıçkın kesiyorlar aklımı,
bir istasyonda inmek nasıl uzak
oturup saatin altında
dur demek hasan,
vurulmak sonra
bir kıza çeşme başında
yosun tutmuş türkiye haritası
ayaklarımda yorgun gemi süsü,
sevişerek dalgalarla, savaşarak hasan
bir balıkla yarışarak uluorta
çekilmek sonra
uzun uzun bağlanırcasına korunaklara
rüzgâr rezil hasan
türkiye haritası bölük pörçük
mektubumdur bir sabah erken,
sesimde kırılmış parmak izleri
tek satırda noktam yok hasan,
kapat gözlerini
yalnız yağmur yağsın içeriye
kalk hasan, çıkar gömleğini
ranza vedasında
türkiye haritası
duyuyor musun hasan,
birdenbire su sesleri
bir kaval sessizliğini birdenbire ?,
bütün adreslerimi unutmuşum orada
sevincim kaybolan çocuk sevinci..
ölüm mühendisleri çizmiş bu haritayı hasan..
Devin Karaca