5
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1806
Okunma

Seraptan her uyanış kıyamete müsâvi
Cennet vâdetme güle kendi bağında solsun
Gerçeğin haykırışı bu seviden de kavi
Mademki bende asla sonu gelmeyen yolsun
Gidiyorum sessizce bir vedâ borcum olsun
’Kendi sessizliğinde heyelan
Kadın
Sağır bir gülüşe dokundu sızım sızım
Sahrada susuz, tuz gölü yüreği
Gülümse, simyası sihir
Yakası açılmadık bir vedaya sığındı şiir’
Sana dünya olamam imkansız darlığımla
Yalnız sarmaşıkların saramadığı kolsun
Sende olmak yetmezse mânevî varlığımla
Bıraktığım boşluğa taze nergisler dolsun
Gidiyorum birtanem bir vedâ borcum olsun
’‘-Deli sarmaşığım- tutunsam
Zehir zemberek olmazlarıma yenik
Kabına sığmayan firarî anlarım
Seni hayalimde dahi yâr diye saramam
Saymadım kaç hüzün gecesi kaç gözyaşı eder
Bilirken böyle gidişlerin dönüşü keder’
Hüzzam bir ezgiydik hep coşsa da birkaç nota
Ben ruhu bölünmüş ’re’ sen haşmetinle ’sol’sun
Sevemem asla deme kalbe koyulmaz kota
Avutursun kendini nasılsa gönlü bolsun
Gidiyorum sessizce bir vedâ borcum olsun
’Hüzzam bir esintiydi senden ince ince
Yıkılır dünyam bilirim, sen vedasız gidince
Özlem boynumun borcu olsun
Bir tutam mor menekşeye meyil
Nasıl, söyle nasıl söylerim yâr
Nasıl derim vuslata kaç var’
2009