4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1362
Okunma

huzurdan sıyrık, kaygılı
etek kırmış ay siyaha
dağ basmış yüreğin tohumunu
gri bir serkeşlik sarmış mavi melodramı
Fellini bitirmiş filmini
uçurtmamın ipi kısalmış!
uzadıkça hayatın çirkef salınımı
ellerimde abesle iştigal ’’inşallah’’ yumağım
durun
yıkılmayın
şimdi size daha çok ihtiyacım var
dik duran fotoğraflarım...
acil büyüme telaşlarım dökülürken önüme
güneşlenirdim ki gel git arasında
önceleri
zamanla teyellenen gurur kapısı çalardı aklımı
sonra sen...
sonrası, şimdiki zamana yetebilmek çabası
huzura zengin bir gelecek ümidi yuttum
bir duam vardı
ve bir mektup yazdım, yalvardım Tanrıya
çok şükür! işte bu!
işte güneş oldum sonra!
ıslak bedenlere doyurmaya
korkma dedi Tanrım
o da büyüyecek, dönecek idolüne elbet
aydınlığı yutan ayçiçekleri gibi
yeter ki; sen sabret!..
topuklara kadar gurur
demir ağlarla örülmüş masmavi bir gelecek...
yokuş mu yorar irtifa mı?
sevda mı ölür sevdalı mı?
söyle yüksek sevdam!
dönersen melekler bayram dili konuşacak
bitecek, aşk kıvamındaki uzatma seansları
hem, film biter rol bitmez
at içindeki yabancı kahramanları
dünler şemsiyedir zamana
ıslanırsa şirk kusar imgeler
ihanetler kutsanır mı buselik makanında!
taşa tululursa ölü şairler tapınağı
vurulursa duasından taptığı...
tut hadi ellerimin buğusunu
kırmızı devrim metodolojisi yazılsın andımıza
bilirsin terminolojim
kısas gibi ayrılık da tanımaz bir zorlama!
_illa_
çıkar mavri mira yüzünü
yak kırmızı cigaranı
duy acıyı
bayıl
ve öl hatta
müşterek bir şiirin en acı mısrasında
geciken adımlar çan görüntülü sela seslidir!
ve sakın unutma
önce sesi gelir kırbacın!
acısı daha sonra!..
üstelik, küspelenen şiir gibi
ısındıkça çeken tek histir sevda
ve aşk yorar adamı yorarsa
ya uzan adımın ardına
ya uzat adımlarını kucağıma...
ben ne bir güle yamanmış diken efradıyım
ne de bir darasız ölçek tutkunu, seherden aya
ben seni yazmıyorum ki;
sen taa doğarken yazılmışsın alnıma...
illa...
ToprağınSesi
.
5.0
100% (6)