2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1701
Okunma
ZAMANSIZ GÜNLERE ÖZLEM / k u r t u l u ş
Bir zamanlar güneşe bakmak yeterdi insanlara
zaman yoktu onlara
sabahın ilk ışıklarıyla kalkar,
hava kararınca da yatarlardı.
Salise,dakika,saat,gün,ay ve yıl yoktu
akrep ve yel kovan da yoktu
başını sevdiğinin göğsüne yaslayan sevgililer için
adı, geçip giden zaman olan, tek düşman yoktu.
Takvim yoktu,
takvim yaprağındaki sayıların değişmesiyle oynanan
yeni yıl aldatmacası da denen
yılbaşı oyunu yoktu.
Zamanla sınırlı yaşam
yaş,yaşlı ve genç yoktu.
Doğumlar ve ölümleri somutlaştıran
Zamanın evlatları yoktu.
Arasında zaman olan aşklar
ölümsüzlüğü zamanla sınırlayan çağlar
ezel ile ebed
ve ölümü bekleyen tükenmiş beden yoktu.
Efendisi olan zamanlardan uzak
bütün zamanların anlarda yaşandığı
geçmiş ve geleceğin ana sığdırıldığı
günahsız güzel günlerdi, zamansız günler.
Sonra bir gün
zaman ve mekan dışı olduğunu söyleyen güçler oldu
Ve zamanı doğurdu.
Beraberinde günahları getirdi.
Artık günahlardan arta kalan
ertelenmemiş zamanlarda sevdi insanlar.
Sonra bir sızı gibi bölüp geçti zaman, yaşamı
Zincirledi gelecek kaygısına.
yaşlanmaz zamana bağlı tarihin,
getirdiği kötülükten nasibini alan herkes
Zamanın bulunmadığı kökleri arar oldu
zamanın getirdiği bütün zorluklara dayandı ve direndi bazıları.
Bazıları sadece barış getirmesini diledi zamandan,
bazıları da bedensiz bir canlı olan zamanın ruhunun
yok olmasını bekledi umutsuzca.
Unuttular ruhların ve zamanın ölmeyeceğini.
Her salise saniyeyi,saniyeler dakikaları,dakikalar saatleri
ve saatlerde günleri
ve günlerde öteki günleri doğurdu.
Öldükçe çoğaldı zaman.
Ben se özledim
zamansız ölümsüzlük çağını…