Yolundayız;
Bir kibrit hatrına alevde yananlarla,
Kutuda bırakılan hayal salkımlarının süpürülmüş zehriyle
Sokak lambalarının kirpiklerini okşuyoruz
Yananların yolunda bir rüya görebilmek için,
Işıkta vardır dümdüz gerçekler
Işıkla diz çöker ümit kıvılcımlarımız.

Yolundayız;
Kambur barikatlar yılgın döşekte mahkum ise de
Çıkarılmayan kaftan bir devlet şahikası olsun!
İkircik salkımlar dökülüyor bir bir
Varlık ağacı ceste ceste açarken
Mürde damlalar derya pişmanlığında
Bozulmayan örümcek ağları hatrına bekliyor
Hırçın kapılar susar artık

Yolundayız;
Anafora kürek çekenleri kurtarmak için
Bir hâle tadında semâya kavuşmak
Aşkın pervazındadır saklı gözler
Gözyaşları bedeninde hayat sürmek bir okyanus..
Şefkat çiçekleriyle beraber koşuyor bu düşünce
Kalbi ilmik ilmik kevser içerken

Yolundayız;
Seccademin zülüflerinde bir el açış
Bu bir yoldur,en güzelinden
Cennet koridorlarında kuşak kuşak yürümek
Paslı hülyaların süpürülüşünde kanat çırpmaktır
Yol,ayakların ıslanmadığı ve yanmadığı
Gözleri aşk ile sıvazlayan..

Gürsel ÇOPUR