Bana geleceksen gel!; ama kızgın lav gibi
Bu aşkın volkanları; patlasın gözlerinde
Nefeslerin yayılsın, yakan bir alev gibi
Ruhumu pişir hadi! aşkının közlerinde

Buhar olayım birden; odanın bir camında
O elinle bir kalp çiz! ve ismini büyük yaz!
Duygularınla dolaş! bedenin tamamında
Dudakların izleri, kalsın ruhumda biraz

Tutarsam bir elini; yalvarsan da bırakmam
Avucum kafes olur, bülbül kadar eline
Gözlerine bakmaktan, asla ve asla bıkmam
Bırakmam seni hatta, beş kalsa eceline

Korkuyorsun değil mi, kalbimin âmakından?
Bu yüzden uzaktasın ve bu yüzden ürkeksin
Cesaretin bile yok, bir bakmaya yakından
Anladım ki sevgilim, aşktan korkan yüreksin?

Bedenim çatırdıyor, o resmine bakarken
Birden çökeceğim ben, iskele gibi yere
Belamı buldum işte, derde çare ararken
İçimde yara yokken, şimdiyse yara bere

Madem açtın yarayı; gel de sar ey tabibim!
Busenden bir deva kıl! çaresiz durumuma
Aşk hastahanesinde, ben yatmaya tâlibim
Gözyaşlarından damlat, takılan serumuma


Soner Çağatay 31 Ocak 2011 / Wuppertal