0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2397
Okunma

Kızılca kıyamet gibi rüzgârın hırsı
Uğultusu her saat büyüyor,
Korkular yuvalayıp gözbebeklerime.
Yüzüme çarpar soğukluğu
Sessizliğimi kışkırtırcasına.
Bi/linç altında,
Cesaret mevta oldu.
Yetemiyorum…
Kim çelme takıyor aklıma?
Göremiyorum…
Gölgemin peçesini çözdüm.
Bir siluet, acının çerçevesinde
Dokundum içimin yıkıntısına
Hissedemiyorum…
Sıradanlık kimliğimi buldum
Bir çiçeğin açışında,
Kördüm!
Gözlerimi kamaştıran güneşe.
Tenim yanarken üşüyordu ruhum
Nasıl soğumuşum.
Düşünceler morgunda.
Isınamıyorum…
Hiçliğe bulanır karışıklığım
Med-cezir tılsımında.
Benden uzak, benden deli…
Kumsal ile dalga gibi,
Her kıyıya vuruşta çeker kendine.
Martı çığlığında kaybolsa da
Yalnızlık kokar nefesim.
Oltaya takılmış balık misali
Acının girdabında çırpınır düşlerim.
Kurtulamıyorum.
Acılar görüldü!
Eceli geldi umutların.
Belki boylu boyunca
Bir asfalt üstünde,
Belki de bir vicdan zelzelesinde…
Zoraki yaşamak rolünden bıkmışım.
Kalkamıyorum…
GÜLTEN TELLİOĞLU