3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3306
Okunma

Gönlümün tek çiçeği, yektâ mor dağ lâlesi
Yüce dağlarda açar, isyân edip her şeye
Ama nedense bükük, duruyor şimdi yâlesi
Gark edemiyor rüzgâr, onu bir kez neşeye
Dağlara isyân etmiş, dereleri susturmuş
Haykırıyor kendini, göğe, ufka bakarak
Gözlerini kapayıp, içinden hayâl kurmuş
Kekik kokularını, her gece koklayarak
Seni sevmeye geldim, uzak çok uzaklardan
Gönlümde bahâr vardır; ama kır çiçeği yok
Hep seller taşıyor bak, şu kıraç yanaklardan
Gönlümde bahâr vardır; fakat kelebeği yok
Bir münzevi gibisin, dağların yamacında
Ruhuna, yok işte yok! Sümele Manastır’ı
Sığındığın kalplerse, hep kendi amacında
Hiç duymazlar mor lâlem, ruhundaki ıtırı
Yalnız karlı dağların, yalnız hüzünlü çiçeği
Munzur’un dumanları, senin gamından eser
Koynuna al! her gece, bu yurtsuz kelebeği
Yoksa sana, sevdâya, mezara kadar, küser
Sessiz akan dereler, sana şarkı besteler
Dinlediğinde onu, ağlama! katre katre
Bahârı gönderirim, elinde gül desteler
Gelemiyorum sana, kollarına, ne çâre!
Soner Çağatay 25 Ocak 2011 / Wuppertal
Kelime:
5.0
100% (9)