Derinlikte uzayan karanlıkta genişleyen
Madeni belirsiz türlü renkte cisimler gördük
Su üstünde hat çeken boşluğa desen işleyen
Siyasette üstat maharetli isimler gördük

Gül bahçesinde tiken kargayken bülbül görünen
Girdiği kap renginde her kalıpta şekle giren
Şeytanları kıskandıran ruh dışta misk sürünen
Gün geldi sürüye çoban kurttan kesimler gördük

Kışlarını çok paylaştık görmedik hiç baharı
sel oldu yağmuru üstümüzde yağdı hep karı
boşaltıp petekleri güya bal yapacak arı
"Dün dündür bu gün bu gün " her güne resimler gördük

Bahçeler viran oldu güller solgun bülbül mahzun
Sesini duyduk tanımadan koştuk uzun uzun
Çok çok geç anladık aşımızda yok imiş tuzun
Koyun ağılında domuzlardan besimler gördük

kırdıysa hayır var dedik sonuna ne diyelim
Ellerde kelepçe ayakta pranga ne diyelim
Bizim değilmiş Belkıs Süleyman’a ne diyelim
Sarayımızda taht kurdu ne merasimler gördük

ABDULKADİR YILDIZ