bilinir mi;
arif’in dağ yamacından kalkan iki canlı tavşanı
karnı alalı
hangi hançere sap oldu kemikleri
kirvesi,gümüş tabakalı
tuttu mu olaki kardeşliğe dair dilekleri...

nafiz’in kurtuluştan sonra dönen yaylı tekeri
ve umuda dönümler yapan
yaptıkça yara alan çemberi
kaç avuç kırık leblebinin oldu ederi...

kulebi’nin ağsız dilsiz gelinleri
ot kökünden kınalıymış elleri
kaç kamyoncuya sövüldüler
nerede öldüler
nerede gömüldüler...

ilk çıngıyı kim çıkardı ran’ın ormanlarında
kaldı sarı sıcak pencere ıslıksız
sinop;görecede gezimlik
ibretlik
hepimiz yurdumuza arsız
nazım çınarsız...

nasıl geçirdi yılmaz,bir sürü koyunu
kafa eğmeden suya
kavalıyla
güdümlüler bile adımda
edebiyle erkânıyla...

türbedar
tüm konular sende gizli bilirim
ayır, bir de bu kula
yapıştır o kara taşa,ay dolana
gelir alırım...




.........................................................................Kasım