12
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2122
Okunma

Dört kapı, kırk makam, on yedi erkan, yedi farz, üç sünnet, kırk sekiz hâl ile…
Bahr-i Hakikat’te, İlm-i Marifet…
Mantık’ut Tayr ile söylendi zahid.
Ağuşun yeliyle, alemde turaç…
Ölmeden, bilir de; olurdu zahid.
Arz-u Aşk, Marifet, Tevhid-i Hayret…
Bahreyn-i Mecm-ül’e akardı zahid.
İlm-i Ledün ile turna avaz da…
Ezgide nefs olur, yanardı zahid…
Alem-i Remziye, birun- u derun…
Katreyi ummana, salardı zahid.
Yedi arş, yedi-i zühd, yedi iklimle…
Bozatlı Hızır’a, ererdi zahid.
Varlığın istiğna, çokluğun birlik…
Artukla, eksükle sarardı zahit.
Gâh yatuk, gâh yörük sırat bellerde…
Müntah-i Sidre’ye, ererdi zahid.
Zahid-i Barid’sin, Ayyüce serde…
Zahid-i Zakir’sin, ser’hanın nerde?
Zaman-ı mekan da, olmayan yerde
Zikrini giz edip, setreyle zahid.
Şubat/İkibinonbir
Ahmet Kutlu Ayyüce
Göktürkmen
5.0
100% (12)